Bize Agatha Christie polisiyesini andıran bir eser nedir diye sorsalar ilk yanıt bu eser olurdu. Ahmet Ümit editörlüğünde yayımlanan bu güzel eser Personville kentindeki zehri anlatıyor desek yeridir.
Peki nedir bu zehir ? Bir dedektifin yabancı olarak geldiği ve ruhunu daraltan bu şehirde adeta yeraltı suçları, mafya, karanlık adamlar ve kaos her daim uzun bir yol gibi devam etmekte.
Eleştirim çok eski zamanlarda yazılmasına rağmen dili bana çevirmeden ötürü sanki Türk polisiye romanlardaki sığ cümlelerle kurulu dizeleri hatırlattı. Diğer yandan 1900 lerin başları olmasına nazaran olaylar akıcı ilerlerken, karakterlerin fazlalığı okuyucuyu kimin kim olduğunu anlama konusunda zorluyor.
Başucu kitabı mı ? Değil. Okunur ve sağlam bir puan alır. Meraklısına bir çırpıda bitecek güzel bir polisiye roman.