Gönderi

Kendilerine sunulan yetmiş, seksen yıllık ömrün ilk ve son onar yılı, çocukluğun bilinçsizliği ve yaşlılığın çaresizliği içinde geçtiğine göre, ellerinde kalan elli yılı, itişip kakışarak, dövüşerek, sonra da hayıflanarak heba etmek için mi dünyaya yollanmıştı insanoğlu? Bogomil, Hıristiyan, Musevi ya da Müslüman, ne olursa olsun, ne biçim bir kaderdi insanoğlununki?
Sayfa 327 - Everest YayınlarıKitabı okudu
·
35 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.