Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

197 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İçimi yaktın be çocuk.
Onca Yoksulluk Varken, bu kitap ile yazar Romain Gary ile tanıştım. Genelde yeni tanıştığım yazarların hayatını eserlerini okumadan incelemeyi tercih ederdim lakin bu sefer kendi kendime bu kitabı okuduktan sonra kimdir ne'dir diye bakacağım dedim. Kitabı bitirdikten sonra iyi ki de sonra incelemişim çünkü kaleme aldığı satırlar ile hayat düşüncesi aynı minvalde gitmiş bir yazar ile karşılaşmak beni şaşırtmadı. Romain Gary'in intihar notunu görünce tam da bu yazardan beklenecek bir not ve ölüm şekli olarak hafızama kazındı. Onca Yoksulluk Varken'e gelecek olursak beni derinden sarstığını, Momo ve Momo gibi binlerce çocuğun, annelerinin trajik hayatları içimin ezilmesine sebebiyet verdi. Kitabı bitirdikten sonra epeyce üzerinde düşünüp, keşke hiçbir çocuk ve hiçbir kadın bu tarz olaylara maruz kalıp böyle bir hayatı yaşamak mecburiyetinde kalmasaydı, kalmasın dedim. Bu çocukların omuzlarındaki ağır yük, yaşam mücadelesi beni çok üzdü ve derinden sarstı. Ben hayat kadını, fahişe, o*ospu gibi kullanılan bu tabirleri hiç sevmiyorum. Hele toplumuzda küfür ve aşağılama bazlı bu tabirlerin dillere pelesenk olmuş halinden iğreniyorum. Bu kadınlar bana göre mecbur kalmış, tutunacak dalları olmayan kendi kan bağlarıyla bağlı ya da en yakınları tarafından bu mesleği yapmaya itilmiş zor durumda olan toplum yarasından başka da bir şey değiller. Kimse keyiften, isteyerek böyle bir mesleği seçmez. Bana göre onların bu mesleğinin adı seks işçiliği. Kitabın başkahramanı Momo, müslüman bir seks işçisi kadının oğlu ve o dönemde yetmişli yılların ortalarında Fransa'da seks işçisi kadınların çocuk doğurmaları yasak. Anladığım kadar kitapta geçen bölge ve orada yaşayan halkın çoğunluğu Fransa'nın sömürü devletleri Afrika'dan gelen insanlar. Annesi Momo'yu doğurup eski bir seks işçisi şimdi bu kadınların para karşılığında çocuklarına bakan yahudi Madam Rosa'ya emanet eder. Madam Rosa'nın Momo'ya sahip çıkışı, manevi annelik yapışı keza on yaşında olduğunu düşündüğümüz sonra on dört yaşında olduğunu öğrendiğimiz eşsiz güzel kalpli Momo'nun Madam Rosa'ya sahip çıkışını ve aynı şartlarda yaşayan insanların zor dönemde birbirlerine canla başla yardım etmek için nasıl çaba sarf ettiklerini yazarın bazen nükteli anlatımı ile gülümseten bazen de boğazınızı düğümleten ağlamamak için kendinizi zor tuttuğunuz, benim okumaktan keyif aldığım harika bir eser olmuş Onca Yoksulluk Varken. Çünkü yaşam insanları öyle yaşatır ki, başlarına gelenlere hiç aldırış etmez. Hiçbir çocuk böyle bir yaşamı, böyle bir travmayı hak etmiyor. Huzursuzluğun Kitabı'n da Fernando Pessoa' nun çok sevdiğim bir cümlesi var. Der ki "Benim için şiddetin her türü, insan aptallığın bir alçaklığıdır." Ve Camus'da "Çocuklara işkence yapılan bu dünyayı sevmeyi, ölünceye kadar reddedeceğim." Ben de diyorum ki, çocukların gözünden akan bir damla gözyaşı için yansın dünya ve onların gözünden akan yaşa duyarsız kalanların gözlerinden yaş eksik olmasın. Kitaplarla kalın. Keyifli okumalarınız olsun.
Onca Yoksulluk Varken
Onca Yoksulluk VarkenRomain Gary (Emile Ajar) · Agora Kitaplığı · 20093,296 okunma
·
1.729 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.