Sana kendimi çok çaresiz hissettiğimi söylediğim sabah bana ne dediğini hatırlıyor musun? Buz gibi bir gülümsemeyle şöyle demiştin:
"Benden kırık bir kalp ama dolu bir cüzdanla ayrılıyorsun, Süleyman. Birinin ötekini telafi edeceğinden hiç kuşkum yok."
O sözlerini asla unutamadım. Nasıl bu kadar zalim olabildin, Sara? Ve bu kadar haklı.