“Dostoyevski sürgün yıllarında,hapishanedeki bir köpekle insan ilişkileri üzerine gözleme dayalı bir deney yapar…Köpeği takibe alır ve yanından geçerken her mahkum tarafından tekmelendiğini gözlemler…İlginç olan, köpeğin mahkumlardan kaçmaması ve yanına bir mahkum yaklaştığında otomatik olarak eğilerek tekme pozisyonu almasıdır…Köpeğin yanından geçen her mahkum otomatik olarak köpeği tekmeler…Dostoyevski’de , bir gün köpeğin yanına yaklaşır ve başını okşamaya başlar…Köpek bir süre ona şaşkın şaşkın baktıktan sonra ,hızla yanından uzaklaşır ve acı acı havlar…Önüne gelen mahkumun tekmelediği köpek , o günden sonra nerede Dostoyevski’yi görse kaçar ve ona bir daha asla yaklaşmaz…”Köpeğin tekme atanlardan kaçacağı yerde başını okşayan Dostoyevskiden kaçmasının bir psikolojik açıklaması vardır elbet!!! Kötülüğü hayat şartı kabul etmiş canlıların sevgiyi , kardeşliği , paylaşmayı görünce çok büyük şaşkınlık yaşamaları ve afallamalarıdır bu…Ruhu köleleştirilmiş bu köpek sevgiye açtır…İnsanlar içinde geçerlidir bu…Bazen kötü davrandığınız insanlar sizi çok sever ,bazense iyi davrandıklarınız sizden nefret eder…