Gönderi

51 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 hours
Fernando Pessoa’dan Algıları Yıkan Eleştirel Bir Diyalog:Anarşist Banker
“İnsan özgür mü, değil mi, bunu bilmek beni ilgilendirmez. Ben yalnız kendi özgürlüğümü deneyebilirim." - (
Sisifos Söyleni
Sisifos Söyleni
,
Albert Camus
Albert Camus
) 1. Yazar ve Eserleri Hakkında Kısaca: Dünya edebiyatının önemli isimlerinden
Fernando Pessoa
Fernando Pessoa
, 1888’de Lizbon’da doğdu. 8-17 yaşları arasında Güney Afrika’da yaşadı ve İngiliz eğitimiyle büyüdü. Portekiz’in modern edebiyatında aktif rol oynayarak öncü isimlerden biri olan Pessoa, ilk şiirlerini 24 yaşında yayımlamaya başladı. 1935’te Lizbon’da yaşama veda ettiğinde ardında yalnızca 4 yayımlanmış kitap bıraktı. Aralarında yalnızca
Mesaj
Mesaj
isimli şiir kitabı Portekizca yazılmıştı, diğerleri ise İngilizceydi. Birden fazla yazar ve şair kimliğiyle birçok eser kaleme alan Pessoa’nın geride bıraktığı fragmanlarının yaklaşık 30 bin civarı olduğu biliniyor. Pessoa’nın ününü tüm dünyaya duyuran ve kurgu bir karakterin günlüklerinden oluşan başyapıtı
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun Kitabı
, bu metinler içinden oluşturularak yayımlandı. Şiir, öykü, novella, anlatı, deneme, makale, mektup gibi çok farklı alanlarda birçok eseri bulunan Pessoa, her alanda başarılı eserler ortaya koymuş bir yazar ve şairdir. Onlardan biri ise Can Yayınları’nın Kısa Modern dizisi kapsamınsa yayımladığı
Anarşist Banker
Anarşist Banker
’dir. Daha önce "
Anarşist Banker - Şeytanın Saati
Anarşist Banker - Şeytanın Saati
" adlı kitap içinde yayımlanan öykü,
Emrah İmre
Emrah İmre
çevirisiyle artık kendine ait bir kitabın içinde yer alıyor. Eser, Can Yayınları haricinde başka yayınevleri aracılığıyla da yayımlanmış durumda. 2. Anarşist Banker Kimdir ve Kimlere Anarşist Denir? “Hem kendimiz hem başkaları için, insanlığın tamamı için yeni bir toplum arzuluyorduk, insanlara doğanın dayatmadığı alçaklıklar, acılar, kısıtlamalar dayatan ve onları yapay yollardan eşitsiz kılan bütün önyargılardan bağımsız bir toplum.” (sayfa 21) Bu öyküsünde Pessoa adından da anlaşılabileceği üzere “anarşist banker” adlı bir karaktere yer veriyor. Daha ismiyle çelişen bir karakter ve bu sebeple merak uyandırıcı. Bir banker nasıl olur da anarşist olur? Bir anarşistin dünya görüşü nasıl olur da bankerlik üzerine kuruludur? Bunları ve daha fazlasını sıra dışı karakterinin ağzından açıklıyor. Bir akşam yemeği sahnesiyle açılıyor öykü. Anlatıcı, karşısında oturan arkadaşıyla sohbetin tıkandığını dile getiriyor. Mühim bir tacir ve iş adamı olan banker dostuna bir soru sorarak muhabbetin uzaması için çaba gösteriyor. Onun bir zamanlar anarşist olduğunu duyduğunu dile getiriyor ve arkadaşından şu cevabı alıyor: “Bir zamanlar değil; eskiden de öyleydim, şimdi de öyleyim. Bu konuda hiç değişmedim. Halen bir anarşistim.” Anlatıcımız şaşırır, nasıl olur da bir anarşistin çok başarılı bir iş insanına dönüştüğünü anlamaya çalışır. Bu durum kendi içinde çelişmiyor mudur? Onun teoride anarşist olduğunu fakat pratiğe dökemediğini öne sürer. Samimiyet derecesini sorgular ve anarşist kelimesini hangi anlamıyla kullandığını sorar. Gerçek anlamıyla kullandığını söyler Anarşist Banker, purosunu yakar ve bu andan sonra anlatıcı konumuna geçer. Biz de büyük bir dikkatle anlatacaklarına kulak veririz. Monoloğunun başlarında kendince bir anarşist tanımı yapmayı da ihmal etmiyor karakterimiz: “İyi de anarşist ne demektir? Toplumsal açıdan eşitsiz doğmamıza yol açan adaletsizliğe başkaldıran biridir — özünde bundan ibarettir. Bunun sonucunda da bu eşitsizliği mümkün kılan toplumsal geleneklere karşı başkaldırı ortaya çıkar.” (sayfa 13) 3. Güçlü ve Eleştirel Bir Eser: Anarşist Banker Pessoa, kapitalizm ve sosyalizm gibi akımları sert bir şekilde eleştiriyor ve anarşizmin de açıklarını bir bir ortaya koyarak tartışmaya açıyor. Son derece zeki bir karakter üzerinden burjuva toplumunu, halka karşı tiranlık taslayan proleter yönetimleri, birbirlerine karşı tiranlık duyguları besleyen insanları son derece mantıklı argümanlar eşliğinde sunuyor ve temellendiriyor. Anarşist Banker gerçekten de anarşist olduğunu açıklarken oldukça dolambaçlı bir yöntem sergiliyor ve anlattıkları itibarıyla da ona hak vermemizi sağlıyor. Mevcut düzenden rahatsız olan ve anarşizmi savunan insanların anarşist bir kimliğe bürünmelerinin âdeta anatomisini çıkarıyor karakterimiz. Bu tür insanların hazıra konmak istediğini belirtiyor. Bir gün uyanacaklardır ve anarşizm galip gelmiştir. İstedikleri düzen budur ve bunu hayal ederler. Oysa ki buna yönelik çalışma yapmazlar. Yapsalar dahi yol haritaları yanlıştır. Birbirlerine köstek olarak anarşist olmak istemektedirler ve fakat böylesi bir yöntem ancak komik olabilir ona göre. Tüm bu savlarının altını doldurup arından kendi fikirlerini söylüyor. “Doğa karşısında herkesin eşit olması mümkün değildir: kimi insan uzun doğar, kimi kısa; kimi güçlü, kimi zayıf; kimi akıllı, kimi akılsız. Ama bunlardan ötesine bakıldığında herkes eşit olabilir; aşılması gereken tek engel toplumsal kurgulardır.” (sayfa 22-23) Henüz 21 yaşındayken anarşist olmuştur. Bu süreci ise kendince şu şekilde özetliyor: Diğer anarşistler gibi çıkmıştır yola. Başlangıçta her şey aynıdır lakin bir süre sonra yola çıktığı insanların zorba bir düzene karşı olmaları gerekirken tek yaptıklarının birbirlerine köstek olmak olduğunu görür. Böylece yeni bir zorbalık düzeni başlar ve ilerleme gerçekleşmez. Yoldaşlarına laf anlatamayacağını anladığı andan itibarense tek başına mücadele etmeye başlar ve bireysel olarak anarşizmin nasıl mümkün olabileceğini düşünür. Anarşist olmak isteyen insanların önce var olan düzene ayak uydurmaları gerektiğinin altını çiziyor ve öncelikli olarak paraya karşı savaş açmaları gerektiğini ifade ediyor. En büyük toplumsal kurgunun para olduğunu ve bunu aşmadan asla hedeflenen yolda ilerlenemeyeceğini belirtiyor. Kendi yaptığı şeyin ise tam olarak bu olduğunu anlatıyor. Anarşist olmak için öncelikle zengin olmak ve paraya hükmetmek gerekir. Paranın yokluğunu hissetmeyecek ölçütte bir zenginlikten bahseder. Çok fazla çalıştığını ve zengin olduğunu dile getirir. Anarşist olma yolundaki en büyük engeli aşarak sistemin çarklarında zirveye çıktığını ifade eder. “Birileri öbürlerine buyruk verip onlara istediklerini yaptırıyorlardı; birileri öbürlerine dayatmada bulunarak onları kendi istedikleri şeye dönüştürüyorlardı; birileri yalan ve dolan aracılığıyla öbürlerini kendi istedikleri yere sürüklüyorlardı.” (sayfa 29-30) Burjuva toplumunun gereklerini yerine getirmiştir. Kendi özgürlüğünü yaratmıştır. Artık önünde herhangi bir engel kalmamıştır. İnandığı anarşizme doğru emin adımlarla ilerlemektedir. Anarşist duygulara sahip olan her insanın da bu yöntemi uygulaması gerektiğini söyler. Herkesin tek başına mücadele başlatması gerektiği fikrini ileri sürer. Birlikte hareket edilmesi halinde herkesin birbirine çelme taktığını ve ilerleme kaydedilemediğini söyler. Herkes tek başına ilerlerlerse var olan düzeni yıkmak daha kolay olacaktır. Böylece herkes kendi özgürlüğünü yaratacaktır. İnsanların sürekli olarak toplumsal kurgulara ve tiranlıklara maruz kaldığını belirten Anarşist Banker, ne kadar geçmişe gidilirse gidilsin insanlık tarihinin bunlardan bağımsız bir dönemine rastlanamayacağını iddia ediyor. Bu savında haksız da sayılmaz zira toplumun insanları belirli kalıplar içine sokması, çeşitli kurgularla ayrıştırması ve ötekileştirmesi insanlık var oldukça var olmuş eylemlerdir ve var olmaya da devam edeceklerdir. O, tüm bu kurguları reddediyor ve insanların her anlamda eşit olmaları gerektiğini söylüyor. Yalnızca doğal nedenlerden ötürü insanlar arasında farklar olabileceğini ve bunu da değiştirmenin bir yolu olmadığını, yalnızca buna boyun eğmek gerektiğini ifade ediyor. Doğuştan gelen ten rengimiz, boyumuz, kilomuz, saç, göz, beden şeklimiz gibi özelliklerle insanların doğal kurgularla karşılaştığını ve bunlara yönelik bir baş kaldırma söz konusu olamayacağını öne sürüyor. Fakat bunlar haricinde kalan tüm toplumsal kurgulara savaş açılması gerektiğini savunuyor. Buna yönelik mücadele edilmelidir. Bu toplumsal kurguların en büyüğü ise şüphesiz ki paradır. 4. Son Söz: “Her fırsatta yeni şeyler okur, tartışırdım, aptal olmadığım için de kaderime ve onu bu hale getiren toplumsal koşullara karşı büyük bir memnuniyetsizlik duyuyor, isyan etmek istiyordum.” (sayfa 12) Birey üzerinden toplumsal bir hareketin nasıl uygulanması gerektiğini son derece tutarlı bir şekilde ifade ediyor
Fernando Pessoa
Fernando Pessoa
. Yarattığı Anarşist Banker isimli karakterin ismiyle daha en başta bir ters köşeye yapsa da, öykü içinde karakterin monologlarıyla eşitlik, özgürlük, zenginlik, fakirlik, toplumsal düzen, burjuva toplumu, insan ilişkileri, işçi sınıfı, emek, sermaye ve daha birçok konuyu başarılı bir şekilde işliyor ve birey ile toplum arasında bir denge kurmaya çalışıyor. Ortaya çıkış fikri ve öyküde işlenişi tutarlı olsa da, finale yaklaştığımızda bazı şeylerin çeliştiğini diğer karakter aracılığıyla ısrarla dile getirmeyi de ihmal etmiyor Pessoa. Bizler öykü boyunca monologları etkisine girip inandığımız ve hayretle dinlediğimiz Anarşist Banker’e hak vermeye devam ederken, finalde onun kapitalizm çarklarına dolaşmış bir tüccar olduğunu hatırlıyoruz ve bu da yine afallamamıza yol açıyor. Burjuvaziden anarşizme geçişin yumuşak bir şekilde olması gerektiğini, anlık bir devrimle mümkün olamayacağını, bu sebeple sosyalizme yer olmadığını defaatle vurgulayan Anarşist Banker aslında bir kapitalist mi olmuştur? Eğer öyleyse tüm öykü boyunca okuduğumuz o kadar cümlenin anlamı nedir? Anarşizm kocaman bir hayalden mi ibarettir? Var olan sistem dünya genelinde öylesine başarılı bir şekilde uygulanmaktadır ki bu sistemin sınırları dışına çıkmak mümkün değil midir? Tüm bu sorularla baş başa bırakıyor bizi Fernando Pessoa. Kısa ama kısa olduğu kadar da yoğun bir anlatıma sahip olan bu eseriyle kafamızı karıştırmayı başarıyor. Yönetim biçimlerinden askeri despotizmlere, özgürlük mücadelesinden devrime giden süreçlere, sınıf mücadelesinden kapitalist düzene, burjuva toplumundan insanlar arası eşitsizliğe ve daha birçok unsura da satır aralarında değinmeyi ihmal etmiyor. Kısa bir öyküde çok fazla şeye değense de, konu bütünlüğünden asla sapmadan, güçlü bir edebi metne imza atıyor. Derdini anlatmayı başarıp birçok başka sorunla daha yüzleştiriyor. Bunu ancak çok büyük yazarlar yapabilir ve Pessoa da onlardan biri elbette. Henüz Fernando Pessoa ile tanışmamış bir okursanız başlangıç olarak ideal bir tercih olabilir
Anarşist Banker
Anarşist Banker
. Keyifli okumalar dilerim. " Böyle olmazdı: Bir şey yapmak lazımdı! Emek vermek, ezilenlerin ve toplumsal gelenek mağdurlarının davası uğruna mücadele etmek lazımdı. " (sayfa 22)
Anarşist Banker
Anarşist BankerFernando Pessoa · Can Yayınları · 20201,506 okunma
··
2,888 views
Muss Es Sein okurunun profil resmi
Nitelikli okur,okuduğunu iyi anlayan,anlatan okurlar iyi ki...Emeğinize sağlık.👏🏻✍🏻
Bahri Doğukan Şahin okurunun profil resmi
Ne güzel yorum, çok teşekkür ederim. 🌿
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.