Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

1200 syf.
·
Puan vermedi
·
36 günde okudu
Zeki ve yeteneklilerin grevi!
Kitap, dünyadaki işleyişi ve gelişmeyi sağlayan bilim adamları, sanatçılar, sağlıkçılar, mühendisler vb. bir gün yaptıklarının karşılığını sömürülmek olarak görürler ve baş kaldırırlarsa ne olur düşüncesiyle yola çıkıyor. Sadece para babalarının daha da zenginleşmesini, salt beden gücünü kullananların teknolojiyi vs. geliştirenlerin ekmeğini yemesini, büyük yükü taşıyan beyinlerin yeterince değer görmemesini ve sömürülmesini eleştiriyor. Kitabın baş kahramanı John Galt,bir insanın sadece doğduğu için yaşama hakkının ona giyecek, yiyecek, barınak yoluyla devlet tarafından sunulmasını haksız buluyor. Neden? Çünkü ona verilen her hak, aslında gerçek üreticiler ve yaratıcı beyinler tarafından oluşturulmuş bir ürünün paylaşımı demek. Bu yönden bakınca ve yeteneklilerin başarılarının sömürüsü gibi görünce olayı haklı bir bakış açısı! Öte yandan yetenek ve yaratıcılık da o kişilere doğuştan ya da toplumun onlara sunduğu eğitim vb. imkanlar yoluyla verilmedi mi? Öyleyse burada da bir haksızlık yok mu? Topluma olan borcu ödemesi gereken de toplumun tüm bireyleri değil midir? Bir birey doğuştan engelli olabilir, sakatlanabilir, zihinsel becelerileri yetersiz olabilir ama topluma katkıda bulunacağı bambaşka yönleri vardır. Belki geleceğin en büyük dahisini yetiştiren bir annedir bu kişi! Belki insanları manevi olarak güçlü kılan bir düşünürdür. Sadece ürün ve yetenek açısından bakmak biraz faşistçe geliyor bana. Vahşi doğadaki gibi ya yaşa ya öl! Ya üret ya da defol! Galt Vadisi olarak kurulan yer, ilk bakışta sosyalist bir yapıya sahip gibi görünse de bireyselleşmeye özlem duyan üstün yetenekli ve zekalı insanların üssü olarak kurulmuş bir yer! Buraya gelmek için özel yönlerinizin olması ve burada da bunlara karşılık diğer üreticilerin değerleriyle takas imkanını kabul etmeniz gerekiyor. Kimse sizi sömüremeyecek ve siz de kimseyi sömürmeyeceksiniz. Böyle bir sistemin küçük bir grupla işlemesi mümkün olsa da dünyaya yayıldığında ve insanların geneline yaşam alanı bırakmamasında alternatif nasıl? Onların yerlerinden sürülüp yetenekli ve zekiler egemenliğini kabul etmesi hedefleniyor. Yaşlılar? Engelliler? Akli dengesinde sorun olanlar? Çocuklarını büyütmek için iş hayatından bir süre ayrılanlar? Toplumun devamlılığını sağlayacak yapılar düşünülmüyor. Hazır bir yapıya bu istekleri sunmak mantıklı ama altyapı sorunu muamma. Sosyalist ve komünist rejimlerin ne kadar insancıl olduğunu gördük geçmişte ancak onlar da bir noktada sınıf egemenliğine boyun eğerek yok olmaya ya da yozlaşmaya uğradılar. Vahşi kapitalizmin bireyciliğini sosyal bir yapıda ve zeka egemenliğinde harmanlamak da bir o kadar acımasızca! İnsanın üretkenliği, çalışkanlığı, var etme dürtüsü zaten binlerce yıldır devam ediyor ve edecek. İnsanların bu insanları övgüyle anmaları, bilime ve sanata, düşünceye önem vermeleri aslında bu insanlar İçin en güzel ödüllerden değil mi? Elbette maddi olarak da en güzel şartlar bu insanlara sunulmalı, destekliyorum bu düşünceyi. Üreten ve yetenekli bireyler liyakatli biçimde toplumun üst sıralarında yer almalı. Beyin göçünün de özü bu sorundan doğuyor zaten. Öte yandan toplumu var eden tüm bireylerin de yaşama hakkı göz ardı edilmeden ve yolsuzluklarla bu maddi güçler hortumlanmadan hakkaniyetli biçimde paylaşım yapılarak olmalı bu durum. Keskin bir biçimde biz olmadan siz bir hiçsiniz mottosuyla değil! Aklıma son zamanlarda yaşanan pandemi geldi kitabı okurken. Dünyada sadece yetenekli ve zekileri aşılayıp diğerlerini umursamasak acaba dünyada insanlık nasıl devam edebilir hayatına? İnsanlık birbirine ayrılmaz bir biçimde bağlı. John Galt ve onun gibilere göre aşıyı bulanlar aşılanmalı ve diğer insanlar katma değer üretmiyorsa elenmeli bu bakış açısına göre. En zayıf halkamız kadar güçlüyüz. Toplumların asalaklaşması engellenmeli ki her toplum daha da ileri gidebilsin. Eğitimle, kültürle, ekonomik refah ve paylaşımla… Kitapta hoşuma giden taraf benim için yeni bir felsefi düşünce penceresi açması oldu. Yazara çoğu noktada katılmasam da katıldığım noktalar da var ve beğendim. Fedakarlığın ve erdemli davranışların nasıl bazı insanların ekmeğine yağ sürülmesi ve hayatta onların daha mutlu olması İçin kullanıldığını çok güzel vurgulamış yazar.
Atlas Silkindi
Atlas SilkindiAyn Rand · Plato Film Yayınevi · 2007593 okunma
·
274 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.