Aslında kültürel hafızayı koruyan, geliştiren ve pekiştiren maddi zemin, kimliğin en önemli dayanaklarından biridir. Kültürel hafıza bu maddi varlık alanı ile diyalektik bir ilişki içindedir ve bu varlık alanının kaybı hafızanın tazelenmesini (yeniden üretimini) maddi temelden yoksun bırakır. Coğrafya ve mekan bu yüzden kimliğin haritası gibidir.