İçerisinde Seneca’nın yazmış olduğu kısa şiirleri ve İmparator Claudius’un ölümünden sonra Tanrılar katına çıktığı zaman Tanrı sayılıp sayılamayacağını oldukça ironik bir dille eleştiren bir metin karşılıyor bizi bu eserinde.
İmparator Claudius’un herkes tarafından eli ayağı titrek, başı sarsak, yarı sağır, kekeme, sırıtkan, dağınık kafalı, öfkelenince ağzı köpüren, kaba, çocuk ruhlu, övüngen, iradesiz, bedence ve ruhça zayıf yaratılışlı olarak bilindiğine değinmiş.
Kitabın sonunda Caligula’nın onu Tanrılar arasından alıp ölüler arasına katmasıyla perde kapanıyor.