Meal okumayı çok tehlikeli bulsam da güvenilir birilerinden okumak koşuluyla destekliyorum. Bence korkunç şeyler çeviriyorlar meal üzerinden. Lise yıllarında yaptığım meal okumalarını hatırlıyorum da. Yani zaten beynim tik tak atıyordu napıyoruz biz neyi yaşıyoruz diye. Bazen bir ayete takılıp bıraktığım oluyordu. Bazen daha bir inatla okuyordum sonu nereye varacak diye. Yani zaten zor olan bir şeyi daha da zorlaştırmıştı insanlar. Piyasadaki Türkçe meal-tefsir toplamı belki 500 sayısını geçer. Bende en az ondan fazla farklı elden çıkmış meal okumuşumdur. Elmalı'lı tamam ama galiba artık en iyisinin Diyanetin komisyon elinden çıkan meali olduğunu düşünüyorum. Ve artık onu okuyorum. Tabi tefsir boyutu farklı, orada herkesin başka tercihi olmasını da saygıyla karşılıyorum kesinlikle. Zaten ben bunu çok bilmekten değil, benim gibi çabuk etkilenenler için söyledim. Özellikle bir kadının Kur'an ayetleri üzerinden psikolojik şiddete maruz bırakıldığı zaman sadece meal değil, tefsir bilgisi ile de kendisini rahatlatması gerekir. Çünkü olan her şeyin bir de perde arkası bulunduğunu, özellikle cahiliye şartlarından Asr-ı saadete geçişin hiç de kolay olmadığını bilmesi gerekir bir kadının. Ve şunu da asla unutmuyorum ben: Her şeyi yaratan, sonra da ne olacağını kader kalemiyle yazan Allah(c.c), elbette ki sonra birilerinin çıkıp ayetlerini çarpıtacağını da biliyordu. Ve yine birilerinin çıkıp da, zaman-mekan mefhumunu katarak olayları asıl pencereden anlatacağını, belki tefsir edeceğini de biliyordu. değil mi? O zaman burada Risale-i Nur da geçen bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Bu tip şeyler "Hz. Ebu Bekir gibi elmas ruhlu ve Ebu Cehil gibi kömür ruhlu" insanları birbirinden ayırmak için var. Bana bu kitapta okuduğum hiç bir şey aklıma kiraya vermiş gibi hissettirmiyor. En kötü o anlatılan kıssada* ki gibi "ya varsa?" diyorum. Gerisini başkaları düşünsün. Aldanmamak lazım. İnsanlar kötü insanlar zorba. En iyisi okumak okumak okumak ve sadece okumak ! Hz. Ali (ra)’ye nisbet edilen sözün doğrusu şudur: Müneccim ve tabip ikisi de dediler ki: "Ölüler diriltilmez." (yani ahiret yoktur); dedim: "Bakın; eğer sizin dedikleriniz doğru ise benim bir zararım olmaz ya benim dediğim doğru ise, o zaman siz çok zarar edersiniz.” Fahruddin Razi, bu manzum sözü “şair dedi” diyerek belirtmiştir. (Razî, 17/199) İmam Gazali ise bu sözün Ebu’l-Ala el-Maarrî’ye ait olduğunu söylemiştir.(İhya, 4/59)

Kur'an-ı Kerim Açıklamalı MealiKomisyon · Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları · 20191,419 okunma

·

144 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Seren