Kitap, medeniyetin tanımını aslında onun ne olmadığını göstererek yapmayla başlıyor. Kavram olarak her toplumda var olsa da terim olarak ilk kimler tarafından kullanıldığı ve neyi temsil ettiği açıklanıyor. İlk sayfalarda bu şekilde açıklamalar üzerinden gidecek sanılsa da bir anda 17. 18. 19. 20. ve 21. yüzyıllar arasında gidip gelen bir anlatım başlıyor. İçerik bakımından derin ama kolay anlaşılan bu sürece Tahsin Görgün etkili ve sonraki safalara dair merak uyandıran sorular sorarak başlıyor. Ardından insanlık tarihine dair kaynaklardan, medeniyetten, Batı toplumlarından bahsederken cevabı görmenizi sağlıyor. Yazar, kitabın giriş sayfalarından sonra yoğun ama bunaltmayan felsefî örneklendirmelerde bulunuyor. Üstelik bunu öyle ustaca yapıyor ki kısacık eserde Descartes, Kant, Charron, Cusanus, Hegel, Goethe gibi karakterlerin düşünce yapısını basit bir dille anlamış oluyorsunuz. Bunların dışında kitabın bizzat Batı kaynaklarını göstererek iddialarda bulunması hem araştırılacak eser vermiş oluyor, hem de yazarı salt kendi düşüncelerinden bahsediyor olmaktan kurtarıyor. Kitap bittiğinde medeniyet üzerine, insan olarak kendi varlığınız üzerine, Batı toplumları ve bireylerinin üzerine farkındalık geliştirirken "emperyalizm"i örnek göstererek sadece onları suçlamıyor; gerileyen Müslüman bireyler olarak kendinizi de gözden geçiriyorsunuz. Donanımıyla insanı imrendiren Tahsin Görgün hocanın bu eserinde yazım ve imlaya daha dikkat edilse kusursuz olurdu, tabii. Kitap boyunca görülen hatalar epey göz tırmalıyor.

Medeniyet MeselesiTahsin Görgün · Endülüs Yayınları · 2018319 okunma

·

154 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zehragül