Gönderi

Ortalama bir antik şehrin sokaklarında yürümek bizi her türden dini görselin bombardımanına tutardı: kapılara çizilen ev tanrıları, kötü ruhları uzak tutmak için kullanılan deforme olmuş cüce şeklinde rüzgar çanları, çarmıha gerilmiş eşek kafalı İsa gibi aşağılayıcı çizimler... Din, mahalledeki kilisenin içine sıkıştırılmış bir şey, tapınaklar da haftada en fazla bir kere veya daha çok arada sırada vuku bulan büyük bir olay için gidilen yerler değildi ve seküler toplumla bağları da kesilmemişti. Din, antik dünyadaki her şeye hakimdi: Yunan tiyatrosundan tavernalara, oyunlar öncesi yapılan dini geçit törenlerdeki toplu kurbanlara kadar hiçbir şey tanrıların onayı olmadan yer alamazdı. Antik dünya, ateizmin hayal bile edilemeyeceği bir dünyaydı.
Sayfa 14 - Domingo Yayınevi, 1. Baskı: Şubat 2019
·
101 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.