Kimi yorgunluklar vardır, artar dinledikçe! (Yarışma Kitabı)
Yenilmek başka şeydir, yorulmak başka!
Küllerinden doğmak ise bambaşka!
Bazen yenilir, çabuk toparlanır, hızla ayağa kalkarsın. Ama bazen öyle yorulursun ki takatin kalmaz hiçbir şeye, konuşmaya dahi.
"Atamıyorum üstümden yorgunluğu ne kadar dinlensem. Bizim yorgunluğumuz gövdemizde değil, ruhumuzda olsa gerek." (s. 34)
Ruh yorgunluğu başka bir şey değil mi?
Eminim birçoğunuz derinden yaşıyor, bu satırları okurken bile hissediyorsunuz ruhunuzdaki yorgunluğu... Telâş yapmayın sakın. Yorgun, ömrü savaşlarda geçmiş bir milletin torunlarıyız. Beklerken yorulduğumuz gibi, mücadele ettikçe kendimizi bulacağız!
Kaybedilmiş bir savaş...
Sorumluluk İttihat ve Terakki'ye yüklenmiş, başındakiler kaçıp savuşmuş, bir kısmı da kendi içinde örgütlenmeye çalışarak mücadelesine devam ediyor.
Cehennem Yüzbaşı Cemil de onlardan biri.
Ölesiye yorgun, ölesiye bezmiş.
Ama milli mücadelenin içine girince yeniden vücut buluyor mücadelesi.
Eser onun merkezinde kaleme alınmış.
Tarihi sever misiniz?
Tarihini herkes sever aslında, şöyle düzelteyim sorumu, tarihe ilgi duyar mısınız?
İttihat ve Terakki,
Milli mücadele dönemi,
Kaybedilen savaşın ardından İngilizler, Yunanlar ve İstanbul Hukumeti ile girişilen mücadele,
Ayaklanmalar (kitapta büyük bölüm Anzavur'a ayrılmış, eserin sonunda Bolu, Düzce, Hendek ayaklanması çıkıyor)
Ve tüm bu gelişmelere karşı Anadolu insanının bakış açısı, verdikleri tepkiler eserde derinlemesine ele alınıyor. Eğer tarihe ilginiz varsa, bildiğiniz konulara farklı bir perspektifle bakma şansı yakalıyorsunuz.
Eleştirel bakış açısıyla bakabileceğiniz bir eser. Yorumlamaya, üzerinde tartışmaya müsait o kadar konu, cümle barındırıyor ki... Ama neresinden bakarsanız bakın o döneme ait bilmediğiniz birçok şeye tanıklık ediyorsunuz. Karakter betimlemeleri oldukça başarılı. Daha arka planda kalan Kör Şaban tiplemesi de ana karakter kadar güzel tasvir edilmiş ve temsil ettiği tiplemeyi oldukça başarılı anlatmış.
Eser için akıcı diyebilirim. Aradan yüz yıllık bir zaman dilimi geçmesine rağmen herkes kendinden bir şeyler bulacaktır. Öyle cümleler var ki, durun bu benim! diyorsunuz. Ben de kendimi buldum bir cümlede ve biliyorum o kadar çok kişi hayır, orada dur, o benim diyecek ki:
"Otuz üç yaşındayken yüz yaşındaymışsın gibi yaşamaktan bu usanmışlık..." (s. 29)
Şuna da değinmeden incelememe son vermek istemiyorum. (Genelde son vermek deyip üç beş sayfa yazıyorum, affola) Türk kadınının mücadelemizdeki yeri! Bu kitap bunu mu anlatıyor? Hayır bunu anlatmıyor. Ama siz bunu derinden hissediyorsunuz-eğer bir yüreğiniz varsa- Türk erkeği savaşta, destek verebilen kadınlar veriyor. Kimi cepheye koşuyor, kimi cephe gerisinde destek veriyor. Bir savaş bitiyor ve bir yenisi başlıyor. Peki cephe gerisinde eşini, oğlunu savaşa vermiş kadınlara ne oluyor? Burası daha derin bir konu aslında. Onların yüreklerindeki savaşlardan binlerce kitap çıkarılabilir. Asıl yorgunluğu bir de onlara sormak gerek! Ruhumuz yorgun diyorsunuz değil mi? Belki de onların ruhundan miras bu yorgunluk bize. Genetik inkar edilemez neticede!
Yapı itibariyle sıkılmayacağınız, karşılıklı konuşmaların epey yer tuttuğu, anlatımını da biraz dağınık bulduğum bir eser. Ancak o dönemin de dağınık bir dönem olduğunu düşündüğümüzde bunu çok yadırgamamak gerek.
Netice itibariyle "İyi ki okumuşum!" dediğim bir eser oldu. Milli mücadelenin bilinmeyen tarafları zihnimde yer etti. Katıldığım, katılmadığım yerler elbet var ama zaten kitaplar da bizi bu çatışmaya düşürmek ve düşündürmek için yok mu? Her cümlesine katıldığımız kitap bize ne katabilir?
Eyüpsultan Belediyesi'nin yarışma için seçtiği kitaplardan biriydi. Bana böyle bir kitabı kattıkları için teşekkür ediyorum. Ödüllerden ziyade asıl kazanacağım şeyleri bu kitapları okuyarak kazandım ben. Bir teşekkürü de buraya kadar okuyanlara etmek istiyorum. Anketlerin daha büyük ilgi gördüğü bir uygulamada incelememe değer verip okuduğunuz için minnettarım. Paylaşarak daha çok kişinin okumasına vesile olabilirsiniz.
Kitaba dair söylemek istediğim çok şey var aslında. Ama kapağını henüz kapattığım şu dakikalarda esere dair ilk izlenimlerim bunlar. Duyguyla okunması temennisiyle... Kitapla kalın kıymetli okurlar.
··
31,1bin görüntüleme
Öyle bir bölüm vardı ki eserde, aşık oldum adeta:
- Ortada ordu olmayınca Mustafa Kemal ne yapabilir?
- Orasını bilmem ama bir şey yapılabilirse, bunu başka hiç kimse Mustafa Kemal'den daha iyi yapamaz.
Okuduğum her incelemenizde "alacaklar listeme" yeni bir kitap ekleniyor. Sizi ve incelemelerinizi görmek güzel😄 Emeğinize sağlık
Teşekkür ederim. Umarım aldığınız eserler sizi pişman etmemiştir. Motive edici oldu güzel düşünceleriniz.
2 sonraki yanıtı göster
Hocam incelemenizi İftardan sonraya bırakıyorum
Hocam incelemenizi baştan sona büyük bir ilgiyle okudum .Kitaba dair bir hayli bilgi edindim bende merak uyandı .Okumak isterim ,bütün incelemeleriniz bana aşık oluyor teşekkür ederim.
İtiraf ediyorum ben inceleme yazma konusunda biraz tembelim.
Teşekkür ederim kıymetli hocam. Ben de tembelim aslında ama bu defa ilgi çeken bir inceleme olacak diye kendimi motive etmeye çalışıyorum hep.
Güzel bir inceleme kaleminize yüreginize saglık daha nice kitaplara👏👏
Harika bir kitaptır Hocam 👏👏🙏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.