Gönderi

199 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
“Bir ikindi kahvaltısı yapacaklardı. Güneş gelmedi.” Toplam dört bölümden oluşan romanın her bölümünün ilk cümlesi bu. Güneş’e gelene kadar onlarca karakterin hayatından bir parça alıyoruz. Yorumlarda iki temel şey okudum. İlki, çok karakter olduğu ve hatırlamanın zorladığı. Evet çok karakter var. Yani birini anlatırken yanındaki adama geçiliyor, ordan iş yaptığı adama ondan da kızına bilmem nesine geçiliyor. Bilinç akışından daha farklı bir şey. Ama tek oturuşta bitirirseniz ya da arayı açmazsanız sorun olmuyor. İkincisi, kitabın bir roman değil hikaye olduğu ile ilgili. Yazar roman diye nitelendirdikten sonra bize laf düşmez tabi. Ben şöyle düşündüm. Onlarca karakteri ve hayatlarından bir bölümü okuyoruz. Her biri ayrı bir hikaye. Fakat bir yerde karakterlerin birbiri ile bağlantısını da okuyoruz. Hikaye tadında ama her bir kişiyi ve diğerleriyle bağlantılarını okurken çok eğlendim. Kitapta Gölcük depremi, Ankara sokakları gibi bir kaç durum kesişim noktası olarak kullanılmış. Olayların bazıları bu ortak küme olaylarla ustalıkla bağlanmış. Bir kişiden diğerine, bir mekandan başka bir yere atlayarak yazılmış ama bir şekilde döngünün tamamlandığı bir bütün olan bu kitabı ben sevdim. Mahir Ünsal dilini de hikayelerinden bilir, tanır ve severim.
Dünya Bu Kadar
Dünya Bu KadarMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20221,064 okunma
·
633 views
Samet okurunun profil resmi
Harika bir eleştiri. İlk iki kitabımı yazarken bu kitaptan ilham almıştım. Olur da okursanız çok çok sevinirim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.