Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Gönderi
Charles Dıckens'ın 1861 yılında yayımlanan Büyük Umutlar kitabı en sevilen kitaplarından biridir. Yoksul ve kimsesiz bir çocuğun umuda yolculuk öyküsünü ele alır. Sürükleyici olmasıyla, karakterleriyle ve olay örgüsü dahası üç ciltten oluşması itibariyle uzun soluklu bir başyapıt...
UMUDA YOLCULUK.
Daha çocuk yaşta anne ve babasını kaybeden Philip, çocukluğundan başlıyor macerasına.
Anne ve babasını kaybeden Philip, mezarlıkta tanımadığı bir adamla başlıyor macerasına. Bu tanımadığı adam ileride hayatını değiştireceğini nereden bilebilirdi kahramanımız.
Kimsesiz kaldığı için ablası ve onun kocası ile yaşamaya başlar Pip. Nitekim ablası tarafından büyütülmüş fakat hor görülerek, gıdıklama sopalarına maruz kalarak, bir fazlalıkmış gibi yaşamını sürdürür. Çocukluğunun büyük bir bölümünde en iyi dostu olan ablasının kocası Mr. Joe ile sıkı sıkıya olup, onun tarafından değere layık görülür. Bu nedenle de Miss.Joe onları sürekli azarlar ve kendisine yük olmaları dışında başka bir işe yaramadıklarını iki dostun sürekli kafasına kakmaktadır. Olaylar bu doğrultuda sürükleyici, değişik karakter ve trajik hikayeler çerçevesinde devam eder. Yalnız söylemden geçemeyeceğim; her anlatılan olaydaki betimlemeler olayları gölgeler duruma getiriyor. Her devreye giren karakterin gözünde Pip; itici, göze batan çelimsiz ve sevimsiz bir yaratılmış gibi sürdürür yaşamını. Özellikle Mr.Pumblechook karakteri Pip'i çok zorlar. Nitekim Pip de ondan hiç hoşlanmaz. Ben de hiç sevmedim. Neyse olaylar geliştikçe Pip farklı ruh hallerine bürünüyor ve devamlı bir umut arayışında devam eder. Ne var ki Mr.Pumblechook'un dayatmasıyla ablasının ve diğerlerinin baskısı onu tek dostu Joe'dan başka tutunacak dalın bulmamasına iter. Bir anlaşmaya tabii tutularak Joe'nun yanında demirci ocağında çırak olarak küçük yaşında işe başlar. Ruhunu kamçılayan bu işi gönülsüzce olsa da yapmaya mecbur kalır. Mr. Pumblechook vasıtasıyla zengin bir kadın olan Miss.Havisham'ın evine hastalıklı kadına şebeklik ve oyunlar oynamak için götürülür. Ve burada türlü türlü hakaretlere ve küçük düşürülmelere maruz kalır. Kadının evine gitmesi kısa sürer ve tekrar demirci ocağına döner ve 4 yıl kadar sürer çıraklığı. Olaylara bakışı, ruh hali ve daha tecrübeli olmayı yaşayarak öğrenmeye başlıyor. Büyük umutlarına giden en büyük adımı bir yaz akşamı gelen haberler alır. Hami olarak atanan avukat ve baskın bir karakter olan Mr.Jaggers getirir. Şuan için bilinmesi henüz erken olan biri tüm servetini Pip'e bıraktığını ve gerekli koşulları, yapılması gerekini söyler. Mr. Jaggers bu servete uygun olması için ve parayı idare edebilmesi için Pip'in Londra'ya gidip eğitim alması gerektiğini söyler. Böylece Pip'in büyük umutlarına giden ilk aşamasını bu şekilde tamamlar....
YENİ BİR HAYAT VE YENİ UMUTLAR.
Başına talih kuşu konan Pip sefil hayatından kurtulup Londra da onu beklediğini düşündüğü büyük umutlarla macerasına devam eder. Londra da geçirdiği ilk gün Pip açısından pek de umut vadeden türden değildi. Umutlarının daha ilk günden itibaren beklediği gibi olmaması canını fazlasıyla sıkıyordu Pip'in. Avukat Mr. Jaggers ve onun yanında çalışan kâtip Wemmick ile bir olaylar silsilesine girer. Daha sonra Londra da önceliği olan varlığını sürdürebilmek ve konumunu koruyabilmek için bir eğitimden geçmesi gerekiyordu. Gerektiği dersleri Mr. Pocket'ten alır ve daha akıllı ve daha cesaretli bir konuma gelebilecekti. Gün geçtikçe daha çok şey öğreniyor sıkı bir şekilde çalışmaya devam ediyordu. Mr.Pocket'in oğlu olan Herbert ile sıkı bir dostluk kuran Pip çok iyi bir yol arkadaşı edinmiş emin adımlarla yoluna devam eder. Beraber pahalı hayatlar ve aşırı harcamalar edinerek devam ederler umut yolculuklarına. Varlığını bile unuttuğu eski dostu Joe onu ziyarete gelir ve Miss. Havisaham'ın kendisini görmeye gelmesini söyler. Bunun üzerine bir gün sonra Londra dan ayrılıp eski köyüne gider. Pip'in küçükken gittiği eve ona türlü acılar veren ve içten içe ona hayran olduğu Estella'yı görür. Miss.Havisham'ın evlatlığı olan Estella intikamcı bir ruhla yetiştirilmiş duygusuz bir kişidir ve Pip'i sürekli küçümserdi. Fransa'ya gidip eğitim görüp gelen Estella daha bir güzelleşmiş ve daha bir katılaşmıştı. Buna rağmen Pip daha bir bağlanmış daha bir hayran olmuştu. Nitekim Pip Estella'ya onu sevdiğini onunla evlenmek istediğini söyler. Ama Estella böyle duygular için yetiştirilmediği için Pip'i alaya alır ve oralı bile olmaz. Ama Pip içten içe bir umut beklentisine girer. Bunları duyan Pip karmaşık bir duygu haline girerek Londra'ya geri döner. Aradan bir süre geçtikten sonra Estella da Londra'ya gelir. Pip bununla beraber daha derin bir ruh ve akıl tutulmalarına girer. Tüm bu umutsuzluğa ve guvenmeyişine rağmen Estella'yı hala sevmeye devam eder. Estella'nın yanındayken hiç bir zaman mutlu olmayan Pip onu hala nasıl seçebiliyorsun anlamış değilim açıkçası. Belki de Pip'e göre aşk boyle bir şeydi, karşılık beklemeden sevmek. Tüm bu yaşananlara rağmen geleceğe dair büyük umutları olan bir genç olma fikrinde ilerliyor, bu durumunun hem kendisi hem de çevresindeki insanlar üzerindeki etkisi yavaş yavaş ortaya çıkıyordu. Herbert ile olan dostluğunu ilerletip daha çok para harcayıp sürekli borç bataklığına giriyorlardı. Üstelik bu durumdan hiç de rahatsız olmayıp ne getireceği belli olmayan durumlara sürükleniyorlardı. Pip öğrendiği olayların gerçek yüzü ortaya çıktıkça büyük umutlarının kurmaca ve yapılmış bir plandan ibaret olduğunu düşünür. Umutlarının gerçekleşmeden yıkılacağını düşünmekten kendini alamıyordur. Yağmurlu ve fırtınalı bir Londra akşamında evinde kitap okuyan Pip, kim olduğunu bilmediği bir adam ziyaretine gelir. Onu görmeye gelen adamın küçükken mezarlıkta gördüğü büyük trajedilerine sebep olan o adam olduğunu hatırlar. Ona bırakılan tüm servetini kendisine bıraktığını öğrenir Pip. Sarsıcı bir gerçeği öğrenen Pip, büyük umutlarının sahte bir mutluluk, sevinçten çok karamsar bir hayattan ibaret olduğunu öğrenir. Ve büyük umutlarına giden yolculukta ikinci kısım burda son bulur. Yalnız ikinci kısım çok fena ters köşeye yatırdı. En az Pip kadar ben de çok şaşırdım. Muazzam.
YENİ BAŞLANGIÇLAR.
Öğrendiği sarsıcı gerçekten daha çok canını şeyin mirasçısı olduğu adamın bir mahkum olması ve Londra'ya kaçak olarak gelmesiydi. Yakalanırsa idama mahkum edilecek bu adamın gelişi, Pip'in yüreğini korkulara ve endişelere sevk etmişti. Sürekli bir güvenlik önlemleri nedeniyle hep diken üstündeydi. Son derece endişeli ve kederli olan Pip, geleceğe dair plan yapıp umutlanması aklına bile gelmiyordu. Mahkum (Provis) ya da Magwitch, Pip'in bir beyefendi olmasını istemiştir ve olduğunu gördükçe eseriyle övünür ve gurur duyardı. Ne var ki Pip tiksinti ve nefretle yaklaşıyordu bu adama. Magwitch hakkında geçmişiyle öğrendiği gerçekler ve daha sonra da öğreneceği gerçekler, Pip'i daha da bilinmez bir yolculuğa ve atmosfere sürüklüyor. Bizim Pip'in biricik aşkı Estella Pip'in evlilik umutlarını yıkarak bizim oğlanın sevmediği biriyle evleneceğini söyleyerek onu yine yaralamayı ve derin acılara sürüklemişti. Belli aralıklarla bir olaylar silsilesi yaşanır ve Pip'in bilmediği bazı gerçekler ortaya çıkar. Tabi o sıralarda ilgilendiği tek tek bir iş vardı Pip'in. Ona servetini bırakan Magwitch'in başına bir iş gelmemesini sağlamaktı. Magwitch'i Londra'dan kaçırmak için plan yapıp onu kaçıracaklari günü beklediler. O gün gelip yola çıktılar fakat çok ilerleyemeden yakalandılar. Yaralanan magwitch yaralandığı için fazla yaşandı ve öldü bunun üzerine Pip hastalandı ve yataklara düştü. Eski dostu Joe gelip onu iyileştiridi. Yeni bir umutla köyüne dönen Pip umduğunu bulamayınca Herbert'ın yanına gidip güç toparlayıp geri döndü. Köyde Estella ile karşılaşır ve dost olarak hayatlarında devam eder....
SON..
Sonradan değişiklik yapılan sondan pek tatmin olmadım. Genel olarak söylemek gerekirse çok sürükleyici ve hep bir sonraki olayda acaba ne olacak diye merak oluşuyor okurken.
Hepimiz umutlar kurarız ve çoğu zaman da bu umutlarımız yerle bir olur ama yılmamak tekrar tekrar umutla ayağa kalkmak gerekir. Bu açıdan bu kitap iyi bir ders niteliği taşıyabilir.
Bana çok şey kattın Sevgili Pip ve Sevgili Dıckens.
·
177 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.