Gönderi

Uzundur diye geçmeyin herkes okumalı
Kadim geleneklerin tahrif edilmiş dinî metinlerin ve kültürel telakkilerin gölgesinde gelişen olumsuz kadın algısı, tarih boyunca olduğu gibi bugün de gündemimizi meşgul etmektedir. Kadının varoluşsal değeri, onuru, toplumsal konumu, hakları ve sorumlulukları gibi bir dizi başlıkta konuşmaya devam etmekteyiz. Geçmişi doğru okuyan, bugüne hitap eden ve geleceğe ışık tutan sonuçlara ulaşabilmek için konuşmalarımızın sağlıklı bir zemine oturması büyük önem taşımaktadır. Bu çalışma, kadına dair meseleleri ayet-i Kerimelere ve hadis-i şeriflere dayanan sahih bir bilgi zemininde konuşmayı teklif etmektedir. Söz konusu zemin ise, kadını insan yani yeryüzünün şerefli halifesi olarak tanımlamak üzerine şekillenir. İslam'ın kadın algısını konuşurken, bunu insan algısından ayrı düşünmenin sonucunda ortaya çıkan ciddi yanılgıları hepimiz bilmekteyiz . Dünyadaki ilk adımlarından itibaren kadını erkeğin yanında değil karşısında konumlandıran bir bakış ve inanış, kadını adeta hakikatin aksi yönünde erkeği sürüklemeye çalışan bir sarkaç salınımı gibi görmüştür. Bir başka deyişle, söz konusu inanış, erkek ve kadını zıt yönlere doğru hareket eden ve böylece sürekli bir zıtlık ve gerilim içinde bulunan iki farklı varlık gibi kurgulamıştır. Oysa Kur'an ve sahih hadisler, kadın ve erkeğin aynı sarkacın ( yani insan gerçekliğinin ) sadece iki farklı ucu olduğuna işaret etmekte ve karşılıklı salınımlarıyla birbirilerine yeni bir hareket imkanı sunduklarına dikkat çekmektedir. ...
Sayfa 7 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
·
125 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.