Bizler sesi olmayan kadınlarız.
Bizim sahip olduğumuz tek şey hayallerimiz.
Olmamak için doğmuşum.
Yaşanmış bir olaydan esinlenerek kaleme alınmış bu eser. Kitabın adından da anlaşıldığı üzere konu kadınlar. Kadınlara çiçek gibi davranılan bir konuda ne de güzel şeyler yazılmış demeyi çok isterdim ama maalesef ki kadınlarımızın çilesi anlatılıyor. Kadın olmak, kiz çocuğu olmak çok zor şu dünyada.
Bolivya'da Mennonit kolonisi olan Manitoba'da birçok kadın ve kiz çocuğu sabahları uyuşukluk hissi ve acıyla uyaniyor. Vücutları da yara bere içinde. Uzunca bir zaman bunun sebebini anlayamiyorlar. Önce kadınların kendi uydurmasi veya kadınların işlediği günahlardan ötürü şeytan ve iblislerin onlara ceza verdiğini falan düşünüyor kabine erkekleri. Ama sonra anlaşılıyor ki 8 erkek bu kadınları ve kiz çocuklarını hayvanları uyuşturan bir ilaçla uyutup tecavüz ediyorlar.
Kalmalı mi kacmali mi düşüncesi arasında epey bocaliyor kadınlar. Kalırlarsa savaşmak zorundalar ama kacarlarsa da cennete giremeyiz diye düşünüyorlar çünkü koloninin çok saçma bir dini anlayışı var.
#parlakmeltemkitapligi