Geçenlerde sevdiğim bir yazar dostun son şiir kitabı hakkında söyleşisinde gördüm onu; büyük kadın yazar çıkmadığı genel inancından (ki #latifetekin ) azade ve çok satan yazar kategorisi öngörüsü altında bakmıştım kendisine. Tanıştığım tüm sonradan İstanbul aşığı olup da, belirli sanat ayrıcalığı saydıkları şehirleri, başkentlilerden (Ankara) biri sayarak. Oysa; yazın hayatının 25. Gümüş yılını böyle otoportre bir kitapla kutlamak ve okurlarına duyumsatmak, ne güzel fikirmiş diye söylendim, bir marketten ucuza aldığım ve şimdiye kadar beklettiğime üzüldüğüm bu eseri okuyunca. Dostoyevski'nin Suç ve Ceza eseri ile kahve ve GİTMEK olgusu ortaklığımız olan Uzuner'in; Nazım ve Yaşar Kemal'in büyüklüklerini tescil etmesini, Fars-Arap-Türk- Roma karışımı Doğu Akdenizli bir toplum olduğumuz gerçeğini dile getirmesini görünce, daha da fazla. Biyolog mesleğini yaparken, bir çok ülkeye bol seyahat edip yaşamış, ayakları üzerinde duran güçlü bir kadının, 30'unda karar verip seçtiği yazarlığından, ilk çeyrek yüzyılın (2002) ardından küresel ve özellikle ulusal ölçekte yaşananları düşününce, üç yıl sonra muhtemel çıkaracağı Altın Güz (50.yıl) eserini de merak etmiyor değil insan, doğrusu. Küçüklüğünde kırmızı trenler ve rugan ayakkabılar hayranı, pek çokları gibi #attilailhan öğrencisi, kitaptaki bir yazarın deyimiyle edebiyatımızın aykırı/ çıkıntısı olan yazara bu eserle başlamak, onu tanımak ve sanatını anlamlandırmak adına iyi bir başlangıç olacaktır. 50.sanat yılında Altın Güz eserini beklerken: Hem çok okumuş hem çok gezmiş bir aydından... Kitapta edebiyatımız adına fark yarattığı ve Yenigerçeküstücülük ile karamizahı birleştirdiği belirtilen #balıkizlerininsesi romanıyla devam edeceğim, kendini betimleyiş sözüyle Kafadan Doğumlu yazara.

Gümüş Yaz, Gümüş KızBuket Uzuner · Everest Yayınları · 2002141 okunma

·

92 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hayat Bu