Herkese selamlar, herkese merhabalar... Bu günkü kitabımız Çallı. Namı diğer Çallı'lı İbrahim. Denizli'li olan İbrahim bir gün komşu köyüne düğüne gider ve düğünlerde alkol olmazsa olmazdır. Düğünde hemşehri kız Ümmühan dillere destan bir dans ve eder geceye doğru herkes kafayı bulur artık evli evine, köylü köyünedir. İbrahim ve iki arkadaşı da köylerine yola çıkarlar ama Ümmühan'ın orda kaldığı aklına gelir İbrahim'in. Sever içinden onu geri dönerler ve bir kütük yanında kütük gibi sızmış şekilde bulurlar Ümmühan'ı. Bir koluna arkadaşı bir koluna Çallı girer ama çok zordur artık ve üç arkadaştanda artık bir tane kalmıştır o da Çallı. Sırtlanır Ümmühan'ı ve girer köye. Girer girmesine ama ne gören selam verir nede bir yardım eder. Evet yanlıştır kültürümüze aykırıdır. Çallı iyilik edeyim derken babasının evden kovamsıyla yuvasından da olur. Taşı toprağı altın der İstanbul'a gelir bir pansiyonda kalmak ister annesinin eline tutturduğu on altı altından birini bozar geceliği geçirirken altınlarını çalarlar. Ve işte Türkiye'ye resmi sevdiren Atatürk başta olmak üzere bir çok tanınmış ismin portresini çizen Çallı'nın hikâyesi böyle başlıyor. Sarının içinde sarı, mavinin içinde mavi yoktur, diyor. Profesörlere karşı ayıplıyorlar sonra aynı insanlar gelip haklı olduğunu söylüyorlar. Bir Türk'ün Fransa'yı kendine hayran bıraktığı insandır. Kendini çekemeyen arkadaşlarını zihniyle alaşağ eden Çallı'lı İbrahim. Kitapta tek sevmediğim yer oldu o da Nazım İsmail ile Çallı'nın muhabbeti tabi çakır keyif oturuyorlar ve Nazım İsmail Çallı'yı övdükten sonra "Kabul et Çallı sen benim Allah'ımsın"diyor. Çallı'da kabul Nazım sende bu saatten sonra benim kulumsun diyor. Evet sevmediğim tek yer bu olay oldu. Bu olayın arkasından gelen olaya ise ister istemez kahkaha attım... Ben keyifle okudum umarım sizlerde keyifle okursunuz.

ÇallıGürbüz Azak · Evreca Publishing · 200518 okunma

·

85 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.