İlk önce Orhan Veli'nin hikaye yazdığı bilmiyordum. Kitapçıda görünce hemen alıp okumaya başladım.
8 hikayeden oluşan bu kitaptaki hikayelerin sonu sanki bitmiyormuş gibi his verdi. Devam etse 6
5-6 sayfalık hikaye olurmuş dedim. Daha uzun yaşamasını daha çok hikaye yazmasını dilerdim. Hikayeler akıcılık yönünden üst düzey olmasa da kısa anlatımıyla kendisini okutuyor. Ama şu eleştirileri katılmıyorum. "Şiirleri kadar etkili değil, fazla basit geldi vs."
- Şiirlerinde sokaktaki konuşmaları, olayları yazan bir şairin hikâyelerinde öyle olması kaçınılmaz ve doğal. Şiirlerindeki o muziplik hikâyelerinde hissediliyor. Hikâyelerinde ki sıradan insanların anlatması. O dönemdeki sosyal olaylar etrafında gezinmesi. Düşüncelerini hikâyelerin ana karakteri olduğunu anladığımız bir şekilde söylüyor. Özellikle İşsizlik öyküsü mükemmel.
Bu eleştiriler, ya sokağı anlamadığımız yani yaşamdan kopduğumuz için ya Orhan Veli'yi anlayamadığımız için. Hangisi?