Gönderi

Öpüşmenin tadını bilecek kadar çok kadınla tanışmıştım; ince, dolgun dudaklılar, çilek ya da kara üzüm renginde olanlar, ağzınızın içinde hoş bir koku bırakanlar; sanki acıtmaktan korkarmışçasına dokunanlar ve aklıma gelmeyen daha niceleri ama hiç duraksamadan söyleyebilirim ki, bu öpüşme o ana kadar yaşadıklarımın hiçbirine benzemiyordu. Hemen hınzırca gülümsemeyin; sözünü ettiğim baştan çıkarıcı bir cinsel duygu değil. Bilinen anlamdaki cinsellikten çok uzak bir şey. Dolgun, mor dudakları ağzımın içinde yabani bir dut gibi erimeye başlayıp da bu sıvı kanıma karışınca, ruhumun arınmaya, bedenimin yenilenmeye başladığını hissettim. Yüklerimden kurtulmuş gibiydim. Aşağıda çılgınca dalgalanan denizle, bu dingin bahçeyle, rengârenk güllerle, kollarımın arasındaki kadınla özdeşleşiyordum. Mutlak mutluluk, kesin huzur, saf masumiyet, hem zevk, hem dinginlik; hepsini aynı anda hissedebiliyordum. İnanın abartmıyorum, yaşadığım, tanrıların insanlara vaat ettikleri türden bir zevkti; bedenin doyumu ile ruhun doyumunun buluştuğu an...
Sayfa 18
·1 quotes·
72 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.