Gönderi

320 syf.
·
Not rated
Doğduğumuz günden itibaren, ölümümüze kadar geçen sürede kurgulanmış bir tiyatro eserinin içinde, kendimize biçilen rolleri oynadığımız ya da oynamaya çalıştığımız koca bir sahnedir hayat. Evren gibi büyük bir sahnede sergilenen bu eserin içinde, milyarlarca karakter ve oyun içinde oyunlar var. Bazen farkederiz, bazen sanki her şey "ben" olgusunun içindeymiş gibi farketmeden bu oyunun içinde rolümüzü oynamaya devam eder gideriz. Demir Ağaç her ne kadar bir roman gibi görünse de okuyunca anlıyorsunuz ki, o, roman ötesi yaşam hikayesi. Hatta yaşamın ta kendisi. Her kitapta olduğu gibi kurgulanmış olaylar ve bir çok karakter mevcut. Asıl vurucu olan, kitaptaki karakterlerin yaşamı şekillendiren, insana insan olduğunu hatırlatan duygulardan oluşması. Ve tüm bunların her doğumda, her ölümde insanın yaşama ve doğaya egemen olmayıp, bir parçası olduğunu anlamasıyla, evrenin ne kadar büyük olduğunu görmesiyle ve diğer insanlarla beraber akıp gittiğini, koskaca bir nehirde su damlası olduğunu farketmesiyle gelen duygunun "Hiçliğin" anlatımının bir Aşk Hikayesi ile bağlanması müthişti. Dedim ya roman değil, ötesi... Çok şey düşündürdü, etkisi uzun süre devam edecek kitaplardan. Kesinlikle tavsiye ederim. Turgut Ülgezer Kaleminiz daim, okurunuz bol olsun.
Demir Ağaç
Demir AğaçTurgut Ülgezer · A7 Kitap Yayınları · 201720 okunma
··
30 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.