Çocukken kurduğumuz hayaller, konuşmayı sevmemiz ama dinleyenimizin az olması yada farkedilmek için gösterdiğimiz çabalar bir türlü bizi görmeyen büyüklerimiz. Nasıl hissettiğinizi hatırladınız değil mi?
İşte Sihirli Sayfa da bu hissi yaşayan güzel Sera nın hikayesi anlatılıyor. Yoksul bir ailede yaşayan Sera herşey rağmen çok mutlu ve iyimserdir.Babası,annesi,ablası ve büyükannesi hayatlarından memnun değil ve mutsuzdurlar. Babası çok zalim bir patronun oldugu bir kağıt fabrikasında kağıt öğtücü makinasının başında çalışır. Annesi eve temizliğe gider. Büyükannenin ayaklarından rahatsızdır.
Herşey kötüye giderken Sera nın babası bir kaç boş sayfa getirir ablasına. Ablası okulda kullanacaktır ama Sera nın aklı boş kağıtlardadır. Kendi keki karşılığında ablasından kağıdın yarısını alabilmiştir.Mutlulukla kağıdı yastığının altına koyar ve yatar.İşte Sera nın ve ailesinin macerası bu güzel kağıt ile başlar.
Kitapta yetinmeyi bilmeyi, açgözlülüğün zararlarını, kendi derdimize düşüreken etrafımızda olan biteni görmediğimizi, bencilliğin iyi olmadığını ve elimizde tek bir dilek kalmış olsa bile kendimizden başka insanların daha çok ihtiyacı oldugunu düşünerek hareket etmenin önemini anlatıyor. Ayrı olarak içeriğinde ki resimler çok güzeldi. Çok beğendim.
Severek okudum. İleride oğlumunda seveceğini düşünüyorum. Çocuklar için güzel bir tavsiye kitap. Keyifli okumalar.