Solstad'ın Elias karakteri üzerinden hem bireysel sancılara hem de toplumsal kalıp ve tutumlara karşı yaklaşımını ilgiyle okudum. Yazarın, her satırda okuyucuya haykırırcasına çarpan yalnızlık duygusunun oldukça yalın ve bir o kadar da derin anlattığını düşünüyorum. Elias'ın kitabın başından itibaren kendini gösterememesi -daha doğrusu bireysel belirleyicilerine değil de kitabın diğer karakteri olan Johan ekseninde hayatını idame ettirmesi- ve hep bir başkasının varlığıyla oyuna girmesi Yaban Ördeği'ndeki yan rol anlatımıyla uyuşuyor. Yazarımız bence Elias'ı hayatının başrolü olduğu konusunda bir anlam yolculuğuna çıkarıyor. Yükte hafif pahada ağır eleştirisini sonuna kadar hak eden şahane bir metindi. Banu Gürsaler Syvertsen çevirisinin de ne kadar tadına doyulmaz olduğunun altı çizilmeli diye düşünüyorum. Tek nefeste, hiçbir pürüze takılmadan okumayı sağlayacağınız şahane deneyimlerden olacak.
Keyifli okumalar dilerim.