Gönderi

Nasıl ki, hikâye edilir: bülbül âşık olduğu gülün açıldığı anı merak eder, mutlaka görmek istermiş. Sabaha kadar gülün başında bekler, goncadan gözünü ayırmazmış. Gül, bir türlü açılmak bilmezmiş. Uykusunu koğar, gözünü oğuşturur, uyuyamazmış bülbül. Sabaha kadar sürermiş macera. Şafak sökerken bir an için dalar bülbül, hemen silkinir, güle bakarmış, ama ne çare! Gül, bülbülün daldığı o kısacık anda açılmış bile! Böylece gülün açıldığı anı göremeyen bülbül dövünmeye başlarmış. Evet gül, bir anda açılır ama, o anın gelmesi için, kapalı goncanın içinde farketmediğimiz bir kımıldanış, bir gelişme, hummalı bir faaliyet vardır. O bir anlık açılış, o uzun ve saklı hazırlığın kaçınılmaz uzantısıdır.
··
376 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.