Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

304 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Koleksiyoncu
John Fowles'in ilk romanı Koleksiyoncu. Çok iyi bir ilk roman olduğunu söyleyebilirim. Kitabı erkek ve kadın karakterin ağzından ayrı ayrı anlatma fikrini çok sevdim. Erkeğin bakış açısı ve kadınınki arasında kocaman farklar var ve onların düşüncelerini, hislerini ve ardındaki nedenleri okumak çok güzeldi. /spoiler uyarısı Erkek karakter Frederick ama kıza kendini Ferdinand olarak tanıtıyor. O kadar büyük bir takıntı ki bu. Öyle hastalıklı bir zihin ki. Nefret ettim karakterin her düşüncesinden. Kendini alt tabakadan olduğu için küçük görüyor. Kendini sevmiyor, beğenmiyor. Anne ve babası küçük yaşta ölmüş. Çalıştığı yerin karşısındaki binada oturan Miranda' ya büyük bir saplantı besliyor. Onu beğeniyor ama onun üst tabakadan olduğunu ve onunla iletişim kuramayacağını kendisini beğenmeyeceğini düşünüyor. Önceleri takip ederken sonra onu bir yere hapsederse kendini Miranda'ya sevdirebileceğini ve kendisini güzelce tanıtabileceğini düşünüyor. Bu planı uygulamaya koyuyor ve başarılı da oluyor. Kendisini her seferinde haklı çıkaracak bir düşünce yapısı oluşturmuş. İnsanların parası olmadıkları için peşinde oldukları haz ve tutkuları gerçekleştiremiyorlar oysa paraları olsa şu an namuslu dürüst gözüken tüm yoksullar onun yaptığı gibi şeyler yaparmış. Miranda'yı mahzene hapsediyor ve hikayenin sonunda öldüğünü anladığında bile onu hastaneye getirmiyor bazı ufak çabalarda bulunuyor ama o kadar korkak ki. Miranda öldükten sonra onu ne kadar da çok sevdiğini anlamışmış. Kitabın sonunda kendine Miranda'ya benzeyen yeni bir kurban buluyor. Bence erkek karakter kendini küçük gören, hastalıklı sapık bir zihne sahip korkunç biri. Miranda bölümünü okuduğumuzda o ise kendinin yüksek bir tabakaya ait olduğunun farkında, kendini beğeniyor zeki ve başarılı buluyor. Kaçmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Ben kendimi çok fazla M yerine koydum. Ben olsam ne yapardım acaba diye? Elinden ne gelirse yapıyor ama başarılı olamıyor ve bu kısım beni çok üzdü. Onun kurtulmasını çok istemiştim. Kendiyle olan yüzleşmeleri, şu ana kadar yaşadığı hayatı baştan sona gözden geçirmesi hepsi çok acıklı geliyor şu anda. Dışarı çıkmaktan Caliban' a(erkek karaktere taktığı ad) teslim olmamaktan son ana kadar vazgeçmedi. Hep ahlaklı davrandı onu öldüremedi bile. Gerçek yaşamda böyle hasta ruhların bolca olduğu bir dünyada yaşadığımız için beni çok etkileyen bir roman oldu. Tavsiye ederim herkes okumalı.
Koleksiyoncu
KoleksiyoncuJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20208,3bin okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.