Gönderi

Şehvetlere dalan kimse, ilk anda hayatın lezzetlerini başkalarından daha iyi tattığını zanneder. Lâkin bu hatalı zan biraz sonra onu, kurtuluşu olmayan bir kölelige ve huzur bulunmayan bir yorgunluğa teslim eder. İnsandaki şehevi arzular, hiç bir vakit üzerine fazla eğilmekle doyan şeyler değildir. Böyle yapıldığı takdirde sadece onun arzusu daha da artar. en sonunda kendisine esir düşen kimseye tam bir meşguliyet olur. İnsanın bütün gayesi, şehvetin çağrılarına icabet olduğu zaman içine düşeceği değersizlik bir tarafa artık şehvetin tazyikinden kurtulmağa da muktedir olamaz. Hayatın ilerlemesi, beşeriyetin yükselmesi, insanın hür olarak çalışabilmesi ancak şehevi içgüdülerin baskısından kurtulmakla kabil olur
·
132 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.