Gönderi

Böyle bir görevimiz varken, başka ne yapabilirdik ki?
Kültürlerin ve uygarlıkların bizim için kurduğu mükemmel olmasa da hayran olunacak yapıların ardında yaşam yönetimi temel sorunumuz olmaya devam etmektedir. İnsan kültürlerinin ve uygarlıklarının çoğu başarısının ardındaki motivasyon tam da bu sorundan ve bu sorunu ele almaya kararlı insanların davranışlarını yönetme ihtiyacından doğar. Yaşam yönetimi genel olarak biyolojide, özel olarak da insanlarda açıklanması gereken pek çok şeyin temelindedir: Beyinlerin varlığı; acının, hazzın, duyguların ve hislerin varlığı; sosyal davranışlar; dinler; ekonomiler ve pazarlar ve finans kuruluşları; ahlaki davranışlar; yasalar ve adalet; siyaset; sanat; teknoloji ve bilim başlıklarıyla mütevazı bir liste yapabiliriz. Yaşam ve yaşamın içindeki, engel olunamaz hayatta kalma buyruğu ve ister tekhücreli ister trilyonlarca hücreli bir organizmanın hayatta kalma sürecini yönetme işi olarak belirleyebileceğimiz koşullar, evrimin derlediği en ayrıntılı yönetim aygıtları olan beyinlerin oluşup evrimleşmesinin ve daha da karmaşık ortamlarda, daha da karmaşık bedenlerde daha da karmaşık beyinlerin gelişmesini takip eden her şeyin de temel nedeniydi. Beyin işlevlerinin herhangi bir yönüne bu açıdan bakıldığında, yani beynin bir beden içindeki yaşamı yönetmek için var olduğu fikriyle bakıldığında, bazı geleneksel psikoloji kategorilerine ilişkin tuhaflıklar ve gizemler (duygu, algı, bellek, dil, zekâ ve bilinç) daha az tuhaf ve daha az gizemli görünüyor. Aslında, bu bakış açısı şeffaf bir makullük, kaçınılmaz ve şefkatli bir mantık sunuyor. Sanki bu işlevler şunu soruyor: Böyle bir görevimiz varken, başka ne yapabilirdik ki?
·
65 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.