“SEN ANLAT AYDIN ABİ, BEN DİNLERİM KİTABI BU…”
Beni tanıyanlar bilir; pişmanlık duymam geçmişim için ama Aydın BOYSAN’ı tanıyamama fırsatına ulaşamamak pişmanlıklarımdan biridir.
Geçmişiz bir masaya karşılıklı; iki kadeh, birine rakı diğerine su… mezesi de önemlidir masanın. Rakıyı içtiğin insan da; herkes rakı sofrasına oturur ama rakı her sofraya oturmaz, derim hep. İçeceksen Aydın abi gibi kültürlü biri olacak.
Sıkmayacak muhabbeti; eğer kitabı bölüm bölüm okursanız sanki belli akşamlarda bir masada oturup muhabbet ediyormuş hissi veriyor Aydın BOYSAN…
Üstelik boş güldürmüyor, anılarını anlatıyor, hem de mizahi bir dille. Dürüstçe kendiyle dalga da geçerek .. düşündürüyor, öğretiyor; son kadehi masaya vurup kafaya dikip sanki o son sözü söyler gibi bitiriyor kitabı.