Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Gerçek Kitapseverler Ailesi Okumaları
İnstagram üzerinden bir araya geldiğimiz @gercekkitapseverler ailesi ile Nisan ayında Huzursuzluğun Kitabı’nı okuduk. Şunu bütün samimiyetimle söylemek isterim ki, benim için en sevdiğim kitaplar arasına hatta zirvelere yerleştirdiğim bir kitap oldu. Kitaba geçmeden önce yazarla ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum. 1888-1935 yılları arasında yaşayan Pessoa’nın ölümünden yıllar sonra ortaya çıkan bir sandıkta 27 bin sayfa yazı bulunur ve ilginç olan; bu yazılar, her biri ayrı birer yaşam öyküsüyle, kişilikle, hatta edebi duruş ve tarzla donatılmış 70 ayrı kurmaca yazarın ismiyle yazılmıştır. 1 İNSAN 70 FARKLI YAZAR… Huzursuzluğun Kitabı, Pessoa’nın oluşturduğu kurmaca yazarlardan kendisine en çok benzeyen Bernardo Soares’in günlük gibi yazdığı ama günlük diyerek tek bir türle sınırlandıramayacağımız birçok türü barındıran anlatı tarzında bir şaheserdir. Hem huzursuz eden hem de huzur veren bir eser. Kısaca bahsedilecek bir kitap değildir saatlerce üzerine konuşulur. Okurken aldığım notları toparlayıp, tespitlerimi ve düşüncelerimi aktarırken mutlaka okumanızı ve göz ardı etmemenizi öneririm. Varlığını sorgulayan, kendine değersiz bir bez parçası muamelesi yapan, sen ne yaşadın da böylesine yazabildin Pessoa dedirten bir kitap, varlığına bir isim bile atfedemiyor. Bir insan nasıl bu kadar derin bir âlemde, ebedîliği yüksek, acı ve yalnızlık âleminde yaşar. İnsan nasıl kendini böylesine keskin bir hissiyat dünyasında acıların ardına hatta kelimelerin ardına hapseder. Kendine bir rol biçemiyor ve başkalarının oynadığı rolün sadece hareketleri olduğunu düşünüyor. Gerçeği/gerçekliği istemiyor ve hiçliği arzuluyor. İnsanoğlunun insanlığını ironi yaparak eleştiriyor. Genelde manevi/ruhsal durumlardan ve duygulardan bahsediyor lakin söz konusu ölüm olunca derinlik yönünden değil doğrudan fiziksel bir duygu olarak tanımlıyor. Bu durum da şunları düşünmemi sağladı. Pessoa yalnız biri ve yalnızlığı tercih ediyor, çok ciddi acılar yaşamış olmalı, 2 acıyı yoğun yaşadığını düşünüyorum. İlk olarak birilerini kaybetmiş ölüm ona ciddi acılar vermiş ama diğeri ve bence en önemlisi anlaşılmamak Pessoa hiçbir zaman anlaşılabildiğini düşünmemiş ve bu durum onun kabuğuna sığamayıp ruhunu mürekkeplere aktaran biri olmasını sağlamış, ben de bu şekilde ruhunu mürekkeplere aktaranlar sayesinde ruhuma ulaşmak çabasındayım. Ruhunda kadere isyan var, yaşanan sıkıntıları kabullenmek yerine bir anda bambaşka bir hayat yaşamayı arzuluyor. Mutlu olmayan bir adam ama ince bir ayrıntı var ki mutlu olmayı da istemiyor çünkü onun en mühim malzemesi yalnızlık ve acı. Hiçlik, her şey, şey gibi kavramları çok sık kullanıyor, düş kurmak ve hayal kurmak hususları da bolca ele alınıyor. Beni sarsan ve gerek üslubu gerek derinliğiyle tesiri altına alan bir şaheserdi. Başucu kitaplarım arasına alacağım ve canım sıkıldıkça alıp elime bir bölüm okuyacağım. Ayrıca Çevirmen Saadet Özen Hanımefendiye de şükranlarımı sunuyorum. Böylesine muazzam bir şekilde çevirmiş olması takdire şayan.
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 201710,5bin okunma
·
190 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.