Herwig Wolfram, Viyana Üniversitesi'nde emeritus profesördü. Germen kabilelerinin tarihi konusunda önde gelen uzmanlardan biri olarak kabul edilir ve Gotlar ve Germen halkları üzerindeki çalışmaları dünya çapındaki tarihçiler tarafından geniş çapta kaynak olarak kullanılır. Kitap ilk yazıldığında sene 1994'tü. 2009 yılında yeni gelişmeler üzerine eklemeler ve çıkarmalar yapılmıştır. Kaynakça dahil 143 sayfa olmasına rağmen başlangıç olarak çok doyurucu bir kitap olduğunu düşünüyorum. Avrupa ve Dünya tarihine dair yaptığım diğer tüm okumalardan sonra kökenleri incelemeye başladım. Gerçekten Roma'nın dağılmasından sonra birçok kavmin göç hareketleri, evlilikleri ve devlet kurmalarıyla birlikte bugünkü çok çeşitli Avrupa haritası ortaya çıkmıştır. Netflix'teki "Barbarians" dizisini daha önce izlemiştim. Orada anlatılan hikaye ile kitapta yazılanlar çok güzel bir şekilde uyuşuyor. Zihnimde tüm o sahneler yeniden canlandı. O yüzden kitabı okuduktan sonra bu mini diziyi izlemek faydalı ve zevkli olacaktır. Lakin dizi de sadece Arminius'un hikayesi ve Teutoburg savaşı anlatılıyor. Germen kelimesinin ilk olarak kim tarafından kullanıldığı bilinmemektedir. Genelde Sezar'a atfedenler vardır. Romalılar Ren nehrinin doğusunda ve Tuna nehrinin yukarısında kalan halkları Germen olarak adlandırmıştır. Germenler barbardır, barbar kelimesinden şu anlaşılıyor: Öncelikle Yunan olmayanlar; insan gibi konuşamayan ve vahşi gibi davranan. Sonra Romalı olmayan; buradan barbarlığın, hukuk ve kanuna dayalı bir devlet düzenini tesis etme, keyfilik ve şiddeti bastırma, antlaşmaların değerini anlayıp bunlara uygun davranma konularındaki kabiliyetsizliği ortaya çıkar. Germen kavminin kökeni İskandinavya'ya mı dayanır? Evet bu sadece Germenler için değil, tüm Avrupa için dile getirilen bir iddiadır. Şunu biliyoruz ki M.S 8. yüzyılın sonunda Danimarkalı Rurik Rusya'ya gelerek oradaki halkın başına geçmiştir. 9. yüzyılda Varegler ve Vikingler, Britanya adası ile Fransa'ya çıkarmalar yapmış ve oralarda yerleşik hayata geçmişlerdir. Herman Wolfram, Germenler için çok yaşamadıklarını çocuk ve kadın ölümlerinin çok olduğunu ve genelde 30'lu yaşlarda öldüklerini belirtiyor. Sürekli kıtlık ile baş etmek zorunda olduklarını da ekliyor. İskandinavlar ise bunun tam tersi ,yaşadıkları çetin coğrafi şartlara iyi bir şekilde adapte olup, daha iyi beslendiği için daha uzun yaşıyorlar. Uzun yaşadıkları için artan nüfus geçimini sağlamak için yeni topraklar keşfetmeye çalışıyor. Bu yüzden İskandinav halkları 8. yüzyıldan itibaren Rusya, Britanya, Fransa, Avrupa'nın kuzeyi ve doğusuna küçük küçük kavimler halinde göç ediyor. Son olarak Kavimler Göçü'ne değinmek istiyorum. Okullarda bize yıllardır Batı Roma'nın M.S 476 yılında barbarların göçü ve sürekli saldırıları sonrası yıkıldığı okutulur. Germenlere de merkezi bir rol verilir. Lakin bu iddia Avrupa'da geçerliliğini kaybetmiştir. Çünkü barbar kavimler Roma ile savaşmaktan ziyade kendi aralarında mücadele ediyorlardı. Şu da var; barbar kavimlerin başına geçenler Roma tarafından kral olarak ilan ediliyorlardı. Bu yüzden Roma ile aslında iyi geçindikleri, savaş zamanında asker verdikleri de biliniyor. Batı Roma hazinesinin yönetilemez olduğundan özellikle son zamanlarda tüm coğrafyayı merkezden yönetmeye çalışmasından dolayı reform yaptığı süreçte zayıf düşerek yıkılma sürecine girmiştir. Ki zaten sonrasında barbar kavimlerin Katolik olması, kendilerini kral ilan edip Romalı isimler alıp, Roma'nın devamı olduklarını iddia etmeleri de bu teoriyi desteklemektedir.

Germenler: Kökenleri ve Roma Dünyasıyla İlişkileriHerwig Wolfram · Kronik Kitap · 202093 okunma

·

227 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Murattgenstein