Gönderi

Hallac-ı Mansur ve Ene'l Hak düşüncesi
857'de Tur ilinde doğdu...Bir süre içe kapalı, topluluklardan uzak, düşünceli bir yaşam sürdükten sonra kendisini tasavvufa verdi... Bağdat'a gelerek, çevresinde toplananlara "Ben Tanrı'yım" anlamına gelen "Ene'l-Hakk" demeye başladı. Maliki kadısı Ebu Ömer Hammadi'nin "kamçılanarak, gövdesi parçalanarak, darağacına asılarak, bütün halka gösterilerek, kafası kesilerek, yakılarak öldürülmesini" bildiren fetvasına dayanan halife Muktedir'in buyruğu üzerine öldürüldü. Hallac-ı Mansur'un düşünceleri "insan-tanrı-evren" konularını içeren, varlık birliğini savunan, bu nedenle de şeriat anlayışına aykırı sayılan niteliktedir. Ona göre gerçek olan, var olan, "Bir"dir. "Çokluk" bir görünüştür, "Bir"in değişik biçim-niteliklerde yansımasıdır. Bu "Bir" de Tanrı'dır. Ancak evren ve insan bu "Bir"in dışında değildir, içindedir, onunla özdeştir. Bu nedenle insanın "ene-l hak" demesi doğrudur, gereklidir. İnsan konuşan, dolaşan, düşünen, sevinen, gülen, üzülen, öfkelenen bir Tanrıdır.
84 views
Faust okurunun profil resmi
Yunus Emre de bir şiirinde Hallac-ı Mansur gibi düşündüğünü belirtir: "Ezelden benim fikrim Ene'l Hak idi zikrim Henüz dahı doğmadan ol Mansur-i Bağdadi"
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.