Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Derin sorular.
İmâm-ı Rabbânî Ahmed Sirhindî’nin vahdet-i vücûd ehlinden ve bu düşünceden ayrıldığı temel konu şudur: Vahdet-i vücûd ehline göre âlem Allah’ın isim ve sıfatlarının gölgesidir, ancak bu gölge asıldan farklı değildir. Ahmed Sirhindî’ye göre de âlem gölgedir. Ancak bu gölge, asıldan farklıdır. Bir şeyin gölgesi onun aslı olamaz. Âlem gölge olmakla birlikte gerçek bir varlığı bulunmaktadır, hayal ürünü değildir. Bir başka ifadeyle, vahdet-i vücûd ehli, âlem (evren) için dört sıfat zikrederler. Onlara göre âlem; “vehim”, “hayal”, “aynadaki yansımalar” veya “gölgeler”dir. Nitekim Abdurrahman Câmî bir şiirinde bunu şöyle ifade etmiştir: “Kâinâttaki her şey vehim veya hayal veya aynalardaki akisler veya gölgelerdir.” İmâm-ı Rabbânî bu sıfatlardan son ikisini (akis ve gölge) kabul eder. Ancak, ilk ikisinin (vehim ve hayâl) kullanılmasına gönlü razı olmaz. Bunların yanlış anlamaya müsâit olduğunu düşünür. Çünkü halk, “hayal” kavramını hiçbir gerçekliği olmayan ve zihnin ürettiği bir şey olarak algılar. “Eğer âlem ve insanlar, zihnin ürettiği bir şey ise âhiretteki mükâfat ve ceza kime olacaktır?” sorusu cevapsız kalacaktır.
·
199 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.