Gönderi

“İlk kez genişlikler, açıklıklar, yüksekler özlemi duymaya başlıyordum. İlk kez zaman zaman duyduğum ama bir türlü dile getiremediğim bir şeyi adlandırabileceğimi hissediyordum. Evet, bende bir parça vardı, ben dediğimden çok daha büyük, ben olmayan, sonsuz, engin bir parça vardı, insanda insan olmayan engin bir parça vardı, bu içimde kabaranlar başka ne olabilirdi? Dahası sanki asıl bu, insanı korkutan bu taşkınlık, bu dirilik, bu canlılık, bu insan olmayan güç, buydu bize yaşam gücünü veren, uluyan, coşan, savaşan ya da ölen hayvan, bizde titreşen bitki, yumuşakça salınan ot, bu geniş çimenlik, bu büyüyen, fısıldayan ağaçlar, kabaran, çekilen sular, esen, okşayan, içe serin bir ılıklıkla dolan rüzgâr, sanki asıl ne kadar çok bu parçayı büyütebilirsek, ne kadar çok bu insan olmayan yanımızı çoğaltırsak o kadar çok insan olacaktık.”
Sayfa 168 - MetisKitabı okudu
·
168 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.