Bazen yaralanmaktan öyle korkarız ki hayatı kıyıdan seyrederiz ve umut belki de gelecek sayfadaydı ama biz daha o kitabı açmaya cesaret edememiştik.
İnsanlara olan inancını kaybetmiş bir kadın, acılarını dindirmek için kitaplara sığınmış, herkese şifacı olup bir kendi yaralarını iyileştirecek reçeteyi bulamamış, ölümün kıyısındayken yaralarını iyileştirmek için son kez yola düşmüş yoluna çıkan bir yabancı, Aleksey umut ışığı olmuştu ta ki herkes gibi gidip doldurulamaz bir boşluk bırakana dek.
Aleksey bir çocukluk kahramanı mıydı yoksa ?
Hayatın zorluklarıyla karşılaşınca sığındığı bir hayalden mi ibaretti. Geçmiş zorlukların bugünkü hatalarımıza yansımasından kaçış mıydı? Hepimizin bir Aleksey’i vardı belki de korkularımız, acılarımız, kayıplarımız, kırgınlıklarımız bizi boğduğunda hatrımıza geliyor gizlice ve biz iyileşene kadar orada varlıklarını koruyorlar.
Tatilde okuyacağınız akıcı kitaplardan biri sepetlerinize eklemeyi unutmayın