Cemil ile Demir birbirlerini dinlemeden konuşuyorlardı, ikisi de bunun farkında mıydı, belli değildi. Her ikisi de karşısındaki dinlesin diye değil, sadece söylemekiçin söylüyordu. Yapıkları iletişim değil, iletmekti. Pek çoğumuzun yaptığı dinlemeden konuşmak, eşimizi, çocuğumuzu, ana babamızı, arkadaşlarımızı, vatandaşı, okuyucumuzu dinlemeden konuşmak, kendi kendimizi kardırmanın en yaygın şekli galiba.