Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Merhamet ise, Allah'ın rahmetinden nasiblenmek demektir. Kişi, rahmetten kendinde ne varsa, dinden nasibinin de o olduğunu bilmek durumundadır. Allah'a teslim olan insânları Kur'ân, "ibâdu'r-Rahmân" yani "Rahmân'ın Kulları" diye anıyor. Çok dikkat çekicidir; kulluk "Esmâü'l-Hüsna"nın hiç birine izâfe edilmemiş, sadece Rahmet'e izâfe edilmiştir. Bu şu anlama gelmektedir: Peygamberleri izleyen, Allah'ın vahyini izleyen, Kur'ân'ın insânı olmak isteyen benlikler, Rahmân'ın kulu olacaktır. Başka bir deyişle söylersek; "Kur'ân'm Allah'ına gerçekten kul olanlar, rahmet insanları olmak zorundadırlar." Öfkenin, kinin, gazabın, intikamın, hırsın, bozgunun insanı oldunuz mu, Kur'ân insanı olmazsınız. Kur'ân'ın ahlâkı gerçekten bir rahmet ahlâkıdır. Görülüyor ki "sarp yokuşu" (akabe) aşabilmek, yukarıda sayılan değerleri hayata yansıtmakla mümkündür. Kur'ân bu ahlâkı taşıyan lar için şu ifâdeyi kullanmaktadır: "İşte böyleleri dürüstlüğe ve erdem liğe erişmiş olanlardır. (Belde S. 18) Sarp yokuşu aşmak; kendi zindanından kurtulmaktır. Sarp yokuşu aşmak; nefsin kuyusundan çıkmak, ruhun aydınlığına kavuşmaktır. Sarp yokuşu aşmak; seni bir ağ gibi kuşatmış alışkanlıkları, olmazsa olmazları terk etmektir. Sarp yokuşu aşmak; yetimin çilesine ortak olmaktır. Sarp yokuşu aşmak; kendinde varlık görmemektedir. Sarp yokuşu aşmak; Eyyûb'un sabrını, Hz. Muhammed'in merhametini göstermektir. Sarp yokuşu aşmak; gül için dikene el vermektir.
Sayfa 112Kitabı okudu
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.