Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1192 syf.
6/10 puan verdi
·
12 günde okudu
İnceleme ve tavsiye kitaplar derlemesi
1200 sayfalık uzun ve yorucu bir yolculuğun daha sonuna geldik. Trt 2'de yayınlanan bir edebiyat söyleşi programında tavsiye kitaplarda görüp hemen ilk girdiğim kitap sitesinden 80 tl'ye aldım kitabı. Kitap elime ilk ulaştığında dedim bu kitabı okumadan diğer kitaplarımın arasına koyarsam bir daha da okumam o yüzden açıp hemen okumaya başladım. Roberto Bolano bu kitabı aslında 5 cilt olarak tasarlayıp yazmış ve her kitabın ayrı ayrı satışa sunulmasını ve gelirlerin de oğullarına miras kalmasını vasiyet etmiş. Kitabı bitirdikten sonra son dokunuşlarını yapamadan yazar hayatını kaybediyor. Ancak yazılarını emanet ettiği arkadaşı beş kitabı da tek cilt olarak bastırmış ve önsözüne de eminim yaşasaydı o da böyle basılmasını isterdi diye yazmış. Adam vasiyet vermiş beş kitabı ayrı ayrı basın diye bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu ? Neyse gelelim kısaca kitabımızın hikayesine. Kitap beş ayrı kitap olarak tasarlanıp tek ciltte toplandığı için hali ile beş bölüm ve beş ayrı roman gibi de düşünebiliriz ancak son bölüm de hikayenin bir kısmı kesişiyor ve kitabı tam anlamıyla yazar tamamlayamadığı için haliyle bir kaç soru cevaplanmadan kitap son buluyor. 1. bölüm Pelletier, Espinoza, Morini ve Liz Norton isimli 4 akademisyenin, hatta eleştirmenin desek daha doğru olur, Nobel Edebiyat ödülüne aday gösterilen ancak ortadan kaybolmuş Alman bir yazar olan Archimboldu'yi aramasını konu alıyor. 80 yaşına merdiven dayayan bu yaşlı yazarın izine en son Meksika'nın Santa Teresa şehrinde rastlanıyor ancak yine de yazarı bulamadan geri ülkelerine dönmek zorunda kalıyor eleştirmen arkadaşlar. Bu Santa Teresa tüm birbirinden bağımsız hikayenin ortak adının geçtiği şehir çünkü finalde tüm hikaye bu şehirde son bulacak. Yine aynı şekilde 2. ve 3. bölümde de farklı hayat hikayeleri, sil baştan kurgu ve olay akışı ile hikaye Santa Teresa'da son buluyor ve 4. bölüme geçiyoruz. Bu bölüm de bir çok okuyucu kitabı yarım bırakabilir. Neden derseniz kitabın başından itibaren sürekli bir radyo ya da haber kanallarında Santa Teresa'da işlenen kadın cinayetlerini yazar bilinçaltımıza kazıyor ve biz üç bölüm boyunca bu cinayetlerin okuduğumuz hikayeye ne gibi bir katkısı var derken yazar 4. bölümde Allah ne verdiyse yazıyor, neredeyse 4. ve 5. bölüm arasında ki 300 sayfanın her sayfasında işlenen bir kadın cinayeti anlatıyor. Hemde tüm detaylarıyla ve siz kusacak gibi olana kadar detaylı ve yoğun! Kitap ilerlemedi, bitmek bilmedi, anlatılan her şeyin gerçek olması sinirlerimi harap etti hatta çoğu sayfayı atlayarak okumak zorunda kaldım. 300 sayfa, 300 kadın cinayeti, hepsi bizzat yaşanmış olaylar! Peki bu kitabı kimler okumalı? Öncelikle sabırlı okuyucular, kitap yarım bırakmayı alışkanlık haline getirmemiş okuyucular. Çünkü neredeyse kitabın ilk 400 sayfası inanılmaz sıkıcı! Nasıl ki günlük sıkıcı rutinlerimizi anlatırız, sabah kalktım şuraya gittim, şöyle yaptım, arkadaşlarımla buluştum, gezmeye gittik, işte yazarın dili de aynen böyle. Sürekli bırakmayı düşündüm, bir yandan bırakamadım çünkü 80 liramın çöpe gitmesine razı gelemedim (geri iade de edebilirdim ancak sağlam ve hasarsız elime ulaşmış bir kitabı sırf beğenmedim diye iade etmeyi kendime yakıştıramadım) diğer yandan da okumak için harcadığım zamana, gözlerime üzüldüm ama öyle de böyle de pes etmedim ve kitabı nihayet bitirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Kitaba 10 üzerinden 6 puan verdim ki bunun 3 puanını azim ve çabamdan dolayı kendime verdim diğer 3 puanı ise 3. bölümde ki Fate'in hayranı olduğum David Lynch benzeri bir atmosferde yaşadığı hayatını okumak bir nebze olsa iyiydi o da 200 sayfa desek 1000 sayfayı sıkılarak okudum diyebilirim. Ayrıca yazarın islam karşıtı görüşleri de okuyucuyu rahatsız edebilir. Kitabın içinden çektiğim bir kaç resimde ne demek istediğimi anlayacaksınız. resimyukle.imageupload.workers.dev/JtpfeEJR_202204... resimyukle.imageupload.workers.dev/becDjtf1_202204... Şimdi son olarak 1200 sayfalık bu kitap eğer kütüphanenizde okunmayı bekliyorsa bırakın derim ömür boyu orada kalsın. Ben size bin küsür sayfayı daha iyi değerlendireceğiniz bir kaç roman tavsiye edeyim; 1) Frank Schatzing - Sürü (848 Sayfa) 2) Ildefonso Falcones - Fatima'nın Eli (944 Sayfa) 3) Mo Yan - İri Memeler ve Geniş Kalçalar (1040 Sayfa) 4) Hanya Yanagihara - Değersiz Bir Hayat (864 Sayfa) 5) Donna Tartt - Saka Kuşu (864 Sayfa) 6) Paullina Simons - Bronz Atlı (824 Sayfa) 7) Haruki Murakami - 1Q84 (1256 Sayfa) 8) Ayn Rand - Atlas Silkindi (1200 Sayfa) 9) Paul Auster - 4 3 2 1 (1128 Sayfa)
2666
2666Roberto Bolano · Can Yayınları · 2021233 okunma
·
1.774 görüntüleme
Miss Olric okurunun profil resmi
Sayfa error veriyor maalesef
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.