Çok genç yaşta hayatını kaybeden Nabizade Nâzım'ın ölümünden üç yıl sonra, 1896'da Servet-i Fünûn'da tefrika edilen Zehra romanı, kıskançlığın ve sorumsuzluğun yok ettiği hayatlardan bir manzara sunar. Psikolojik tahlilleriyle döneminin diğer eserleri arasında sivrilen roman, aynı zamanda 19. yüzyıl sonundaki toplumsal değişime dair de önemli ipuçları taşır