Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

448 syf.
·
Puan vermedi
00:00
Öncelikle kitabın konusundan kısacık bahsedicem. Nazlı adında bir karakterimiz var ve bu kararkater kitap boyunca kendini arıyor. Onu bazı şeylere mecbur bırakan anne-babası, onu anlamayan arkadaşları ve onu seven Ezel. Aslında roman bu saydıklarım arasında dönüp dolaşıyor. Şimdi bazı incelemeleri okuduğumda yazım dilinden çok yakınılmış ama bence insanı rahatsız eden bir tarafı yoktu. Evet basit anlatımı vardı ama bazı yerlerde de gerçekten güzel şekilde ifade etmişti. Zaten bu tür kitaplarda yazarların edebi edebi takılmasına gerek yok bence. O yüzden beni rahatsız etmedi ki tekrar ediyorum yazar yazmak istediklerini yeterince ifade ettmiş bana göre. Kitap Ezel ve Nazlı arasında ki ödev ile başladı ama o ödevi biz göremedik. Keşke ödevin üzerinde biraz daha durulsaydi daha iyi olurdu diyedüşünüyorum çünkü ödev teslim edilip edilmediğini bile anlamadım. Ama edilmedi gibi neyse. Kitapta bolca aşk ve gurur alıntısı vardı ve kitapta en çok sevdiğim şey bana artık efsaneleşmiş aşıklarla ilgili farklı birr bakış açısı gösterdi. "Rose , Jack'i neden sevdi,onda ne gördü?" "Titanik batmasaydi;Romeo, Juilet ve Bihter ölmeseydi; Çalıkuşu 'nda Feride Kamranı terk etmeseydi; yinede efsane olurlarmiydi?" Bence Feride Kamran'ı terk etmekte çok haklıydı ama o ayrı bir konu. Karakterleri biraz incelediğimizde Nazlı mükemmelliyetçi bir insan. Ama yani bu aslında onun numarası gerçek olan kendini bulan bir Nazlı öyle birisi değil. Yapması gerekeni değil , istediğini yapan bir insan. Boyle deyince sorumsuz bencil birisi gelmesin aklınıza kitapta bu güzel aciklanmis Ezel ise daha rahat bir kararakterdi. Kararlıydı ama sanırım o da bir yerden sonra Sabri taşıp yüzleşmeyi bırakıp belkide kaçıyordu. Çünk o kitabın sonundaki olay kesinlikle yeni bir sayfa açmak isteyen birisinin yapacağı bir şey değildi. Ve Nazlı'nın en yakın arkadaşı olan Ecem... Ecem belkide kitaptaki o kilit karakterdi. Çünkü aslında yapabileceği onca şeye rağmen zor olanı tercih etmek maalesef ki her yiğidin harcı değildir. Ve Ecem zor olanı tercih etti. Çoğu yaptığı şey bize yanlış gibi görünse de kitabı kahraman bakış açısıyla okuduğumuz idrak edildiği zaman da neden bize yanlış geldiği gayet açıklanıyordu. Çünkü kitabın sonunda da Ecem yaptığı çoğu davranışta haklıydı çünkü Birazda alıntılardan bir şeyler çıkartalım. "Hiç bir zaman olduğun şeyi sevmeyecekler, her zaman olabileceğini sandıkları şeyi sevecekler" Bu alıntı kitapta en sevdiğim kısım. Çünkü insanlar sessiz gördüğü kişiyi gizemli , gizemli görünen kişiyi işe çok farklı hayal eder, sanki şu gibi; hiç konuşmayan birisi eğer o kapıyı kırarsanız öyle bir konuşurki sanki büyülenirsiniz veya hiç gülmeyen birisinin kahkahası her zaman daha güzeldir ya da sadece yürümeni görmelerine rağmen dans ettiğinizi düşünürler. Hep o kapının ardındaki şeyleri hayal eder durur ve kendi içlerinde sizi yuceltirler ve sizi değil o kişiyi severler. Ama o kapı kırıldığında sen dans edemediginde, konuşmadığında veya kahkaha atamadığında senden uzaklaşırlar. Bundan sonrasında duvarları olmaayan biri olmana rağmen insanlar senin duvarların olmasına mecbur bırakır. "Koşarak eve gitmek ve kitaplarına sarılamak istiyordum;orada kendime bir aile, bir arkadaş,bir sevgili bulmak istiyordum. Herkesi esirgediği bir şefkatler sayfaların saçlarımı okşamasini istiyordum." Kitapların insanların dostudur cümlesi gerçekten olan bir şeydir. Bazı kitaplar vardır ki sizi en yakın arkadaşlarınızdan daha iyi anlar; kitaplar sizi dinler,sizle konuşur,sizinle bir şeyler paylaşır. Siz o an kitabı ne olarak görüyorsanız, size kitap o an kim oluyorsa odur. Alıntıdaki gibi bazen bir sevgili,bazen bir arkadaş bazen bir yuvadir kitaplar. bazense insanların vermediği duyguları verir kitaplar. Aslında yazmak istediğim daha çok şey var ama zaten burasi bile fazla, o yüzden bitiriyorum. (•‿•)
00:00 Biri Sizi Düşünüyor
00:00 Biri Sizi DüşünüyorN. G. Kabal · Martı Yayınları · 20217,3bin okunma
·
218 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.