Medeniyetin yarınını, Rusya'nin bulacağı hal çaresinin tayin edeceğine inandığım için bu meseleyi bir daha ele almayı faydalı mütalâa ediyorum. Ekseriyet en iyi ve bilgili kişilerden meydana geldiği vakit bile, bir sanat eseri içinde yeni ve zor olan şeyi tespit edemez. Bu sahada yalnızca belli ve mahdut şeyleri değerlendirebilir ki, bunlar da en basma kalıp şeylerdir. Şunu unutmamak lâzımdır ki, klişe ve basma kalıp yalnız burjuvazide bulunan şeyler olmayıp, değişik nitelikte de olsa, devrimci anlayışın içinde de bulunur. Şunu hatırdan uzak tutmamak gerekir ki, bir sanat eserine kişilik ve ölmezlik veren şey, ne kadar asî olursa olsun bir ihtilâlden doğmıyacağı gibi, o ihtilâlin doktrini ile de bir alâkası yoktur. Bir sanat eserini yaşatan, ölmezleştiren tek şey onun orijinalliği, vücut verdiği ve sorduğu yeni sorular ve henüz formüle bile edilmemiş olan sorulara verdiği cevaptır. Samimi olarak endişe ederim ki, en temiz marksist etkisi altında olan sanat eserlerinin büyük bir çoğunluğu ilerdeki nesillerce yalnızca lâboratuvarlarda kullanılacaktir. Unutulmaksızın yaşayacak sanat eserleri ise devrinin üzerine çıkmasını bilenler olacaktır. İhtilâlin artık zafere ulaştığı bugünlerde sanat büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır. Bu tehlike, ona belli usullere uyularak yapılması zorunluğunun yaratılmasıdır. Zafere erişen ihtilâllerin bağışlamak zorunda oldukları en önemli şey, sanatkârın hürriyetidir. Gerçek bir hürriyet ortamı içinde olmadıkça sanat bütün mâna ve kıymetini kaybeder. Halkın takdiri muvaffakiyetin işaretçisi olacağına göre, sanatta şan ve şöhret, kütlelerin ilk başında anlayıp mânalandırabilecekleri eserlerin olacaktır
tur yayınları kültür serisiKitabı okudu
·
99 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.