Gönderi

408 syf.
·
Puan vermedi
·
41 günde okudu
İngiliz edebiyatının en sevilen eserlerinden biri niteliğindeki Uğultulu Tepeler… Benim için çok çok uzun süren bir okuma süreci olsa da kitabı okumaktan kendimi alamadım, fakat okuma sürecimi uzatan sebebin kitaptan mı yoksa benden mi kaynaklandığını da anlayamadım. Sanırım yanlış zamanda karşılaştık, buna rağmen iyi ki karşılaştık. Uğultulu Tepeler gerçek bir klasik, zira daha önce okuyanlar bilir ki İngiliz edebiyatının klasik anlamda bazı özellikleri bulunur ve kitap da bunlardan bazılarını bünyesinde barındırıyor. Yalın ve ölçülü anlatımı ile her koşulda olay örgüsünü birbirine bağlayan unsurlar, Uğultulu Tepeler’de de mevcut bence. İçeriğinden bahsetmek gerekirse kitapta, artık deyim yerindeyse zirve noktasına ulaşan bir intikam hırsının, aşk ile birleşimi söz konusu. Kitabı okurken karakterlerin hissettiklerinin gerçekten aşk olup olmadığı noktasında birtakım kuşkularım oluşmadı değil, çünkü nefreti de andıran kuvvetli hislerin varlığı söz konusuydu. Bu ikilemi çözmeye çalışmak belki de kitabın cazibesini artırdı. Ancak ben esasen kitaptan merhamet eksikliğinin insanı yozlaştıran ve tüm insani duyguları körelten çok tehlikeli bir durum olduğu çıkarımını elde ettim. “Beni seviyordun, öyleyse beni bırakıp gitmeye ne hakkın vardı?” “İnsan bazen, kendine de, başkalarına da acımak nedir bilmeyen kimselere de acıyor.” Mevki ve paranın, hayatın geri kalanında sevgiden yoksun olunması halinde hiçbir şey ifade etmeyeceğini trajik bir kurgu ile anlatan Uğultulu Tepeler’i, bir aşk romanı arayışındaysanız okumanızı öneririm. Keyifli okumalar dilerim.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,5bin okunma
·
78 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.