Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

528 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Usta’dan Ustalık Eseri: Billy Summers
Bu yıl 75 yaşına girecek olan King, kelimelerle arasındaki büyülü dostluğun da 50 yılını geride bırakmak üzere. Bu uzun zaman dilimine o kadar başarılı hikayeler sığdırdı ki, adını edebi dünyaya kalemle kazımış oldu. Son dönemde tarz değişikliği yapan Usta, farklı teknikler ve farklı türler üzerinde denemeler yapıyor. Son eserlerinde polisiye ve aksiyon kendini gösterirken karakterleri ön plana çıkaran, toplumsal mesajlar içeren teknikleri de kullanmayı tercih eder oldu. Billy Summers da Usta’nın son yıllardaki dönüşümünü en iyi ortaya koyduğu eseri diyebilirim. Karakterlerin ön planda olduğu, toplumsal sorunların ve vicdani meselelerin ele alındığı bu romanda Usta’nın “Ustalık Eseri” ile karşı karşıyayız. Billy Summers savaş gazisi bir kiralık katil. Hem savaşta hem de sonrasında gözünü kırpmadan insanları öldürebiliyor. Fakat ona göre öldürdüğü insanların mutlaka “kötü insan” olmaları gerek. King burada karakter üzerinden toplum vicdanı, adalet gibi içini doldurmakta zorlandığımız terimleri su yüzüne çıkarıyor. Kötü insanlar ölmeli mi? Yaptıklarının aynısını yaşamaları adalet midir? Adalet böyle mi sağlanmalıdır? Ya da onların kötü insan olduğuna nasıl karar verebiliriz? Billy’nin yaşadıkları üzerinden kafamızı meşgul eden bu soruların cevapları aranıyor. Roman boyunca aynı beden içerisindeki bir kaç farklı karakterin bakış açısına sahip oluyoruz. Bazen keskin nişancı ve kiralık katil Billy Summers oluyoruz, bazen bir hikaye yazmaya çalışan ve komşu çocukları ile monopoly oynayan Dave Lockridge oluyoruz, bazen de kimsenin bilmediği bir bodrum katında kendine temiz bir kimlik oluşturmaya çalışan Dalton Smith oluyoruz. Bu karakterler aynı zamanda Billy’nin iç dünyasında da kavga ettiği benlikleri olarak kabul edilebilir. Usta’nın anlatım teknikleri kelimeler arasında sessizce dönüp duran bir sihir gibi. Billy’nin hayatını öğrenmek isteyenlerin yardımına Dave yetişiyor, yazdığı romanda Billy’i okuyoruz. Billy’nin normal bir hayatı olsa acaba komşuluk ilişkileri nasıl olurdu dediğinizde Dave bize yine cevap oluyor. Sarı peruğu, sarı takma bıyığı ve hamile göbeğini taktığında Dalton Smith ile birlikte sıradan bir insan olmanın huzurunu hissediyoruz. Hatta komşunun çiçekleri için bile endişeleniyoruz. Billy son işini yapacak, yüklü miktarda bir ödeme alacak ve Dalton Smith karakteri ile temiz bir yaşama adım atacaktır. Planı budur. Tabii hayat planları bozmayı çok sever. Billy’nin son işini yapması dışında hiçbir şey yolunda gitmez. Fakat tüm planı bozan asıl kişi Alice olacaktır… Alice’in hikayeye dahil olması ile roman bizi çok farklı yolculuklara (hem mecazi hem gerçek anlamda) çıkarırken o duygudan bu duyguya sürükleyip duruyor. Tecavüze uğrayan bir genç kızın travmalarını, Irak Savaşı’nın travmalarını henüz atlatamamış orta yaşlı bir adamın kötü adamdan iyi adama dönüşümünü, Orta Batı Amerika’nın ıssız topraklarında filizlenen bir aşkı okurken başlıkta bahsettiğim “Ustalık Eseri” kavramını çok daha iyi anlayacaksınız. Billy Summers bir korku veya gerilim romanı değil. Hatta içerisinde hiçbir doğa üstü olay yok. Polisiye sayılmaz, tam olarak aksiyon denemez. Peki, nedir bu Billy Summers? Yazarlık serüveninde 50 yılı doldurmak üzere olan Usta bir kalemin tecrübelerini damıttığı müthiş bir eserdir bana göre. (Kitapta en sevdiğim King romanlarından biri olan “Medyum”a küçük göndermeler var. Usta bunu yapmayı çok seviyor ve benim gibi onu adım adım takip eden Sadık Okurlar için bu duygu yaşanmaya değer.)
Billy Summers
Billy SummersStephen King · Altın Kitaplar · 2022559 okunma
·
255 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.