Gönderi

·
Not rated
Bir yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir.. gider gelirdi.. Bir yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız, engin, sarı kumlu bozkırların özeği Sarı-Özek uzar giderdi... Yedigey'in 40 yıllık iş arkadaşı Kazangap ölür. Onun hatırını sormak, bir şeye ihtiyacı var mı yok mu diye sormak için evine gittiğinde seslenir, ama görür ki o çoktan.... Karısına öldüğünü söyler Ukubalanın gözkapakları arasından yaşlar boşanır, içini çeke çeke ağlamaya başlar. "Kimin aklına gelirdi böyle kimsiz, kimsesiz öleceği, sahipsiz bir sokak köpeği gibi ölüp gitti...." Ukubala şimdi ne yapacağız der, Yedigey ne mi yapacağız? Gömeceğiz tabii. Sen şimdi Osman'ı uyandır, Kazangap'ın öldüğünü söyle, her evin penceresini tıklat, herkesi tek tek uyandır. Kazangap gibi bir adamın öldüğü gün kimse uyumamalı, herkes ayağa kalkmalı. Yedigey Kazangap'ın çocuklarına telgraf çekmeyi, haber vermeyi, kefenden tut da cenaze aşının pişirilmesi ve yakılacak odunları düşünürken birden havada bir dalgalanma, cephede bir bombanın patlaması sırasında olduğu gibi bastığı yerin sarsıldığını hissetti. Bozkırın ta ötesinde "Sarı-Özek I" adı veriyen uzay üssünün bulunduğunu bildiği yerde ateş hortumu gibi bir şeyin havaya yükseldiğini gördü. Boranlı'nın otuz kilometre kadar uzağında "Ana-Beyit" mezarlığı vardı. Nayman'ların atalarından kalan bir mezarlıktı bu. Bu yolu Yedigey'den başka bilen yoktu. Şimdi Kazangap'ı nereye gömeceklerine bir türlü karar veremiyorlardı, Yedigey bırakın boş lafları böyle bir adamın yattığı yer Ana-Beyit'ten başka bir yere gömemeyiz. Mezarlık yakın değil sabah erkenden çıkmalıyız yola. Yedigey'in Karanar adlı devesi iyice azgınlaşmaya, yanına hiç kimseyi sokmamaya başlamıştı. Sabah erkenden her şey hazırdı. Kazangap'ın naaşı bir keçeye sımsıkı sarılmış, yün iplerlerle bağlanmış bir traktörün römorkuna yerleştirilmişti. Yedigey Karanar'ın sırtında, ardında traktör ve römork, en geride buldozer bıçağı, arkasında ters çevrilmiş kepçesiyle kazma makinesi yola koyuldular. Yedigey bir yandan da unuttuğu duaları hatırlamaya, Tanrı'ya yönelteceği yakarışları sıraya koymaya çalışıyordu. Bu arada uzay üssünden kayıp iki kozmonot, Parite 1-2 ile Parite 2-1 dünyaya gönderdikleri bilgiler inceleniyordu. Kozmonotlar bu yıldızlar arası yayın dünyü içindir, Orman gezegenliler insana benzeyen yaratıklar, aslında bizim gibi insanlar. Burada da evrensel prensiplere göre gelişmiş dünyadışı hominidlerden güzel, mükemmel bir insan örneği meydana gelmiş. Buradaki insanlar esmer tenli, mavi saçlı, mor-yeşil gözlü, kirpikleri ince ince, yumuşak ve bembayaz mesajı gönderirler. 1951 yılının sonunda Boranlı'ya yeni bir aile gelir. Karı-koca ve iki erkek çocuk. Abutalip Kuttubayev köy okullarında öğretmen, karısı Zarife ile savaştan hemen sonra evlenmiş, Zarife'de Boranlı'ya gelmeden önce öğretmenlik yapıyormuş. Yedigey ve ailesi çok kısa zamanda çok iyi anlaşırlar, çocukları beraber büyütürler, birbirlerinden hiç ayrılmazlar. Gün geçtikçe Yedigey ve Abutalip sıkı dost olurlar. Abutalip yazdığı yazılar yüzünden şikayet edilir ve tutuklanır, çocuklarından ayrı kalan Abutalip kalp krizinden ölür. Yedigey de Zarifeyi sevdiğini onsuz yapamayacağını anlar. Bunu Zarifeye ağzından kaçırır, Zarife o yokken eşyalarını toplar, çocuklarını alır ve Boranlı'dan ayrılır. Mezarlığa bir saatlik yolları kalmıştır. Ama bir anda yolları kesilir, önlerine dikenli tel örgülerle çevrili duvarlar gelir. Oradan geçilmesi imkansızdır. Yedigey başka bir yol daha olduğunu oradan gideceklerini söyler ve yola devam ederler. Ama ne yazık ki burada da geçit yoktur karşılarında kapı ve bir nöbetçi ile karşılaşırlar. Nöbetçi onları içeri alamayacaklarını söyler. Ne kadar ısrar etseler de söz geçiremezler, komutanları gelir o da mezarlığa geçmelerine izin vermez, yasak bölge buraya giremezsiniz der. Bu arada denetleyici kozmonotlar 1-2 ve 2-1 dünya uygarlığınca istenmeyen kişi ilan edilir ve dünyaya dönmeleri yasaklanır. Yedigey ve beraberindekiler bunun üzerine geri dönmek zorunda kalırlar, Malakumdıçap bölgesine doğru ilerlerler ve Kazangap'ı oraya gömerler. Bazı şeyler çok değişmiştir, Yedigey bu sefer Zarife ve çocuklarının babalarının hain damgası yediği için çok zorda kalacaklarını, bunun mutlaka halledilmesi için dilekçe yazar ve üç hafta sonra resmi yazı gelir, Abutalip Kuttebayev'in eylemlerinde hiçbir suç unsuru bulunmadığı, tamamen suçsuzluğuna karar verildi söylenir. Yediğey bu mektubun etkisinden günlerce kurtulamaz, hayatında ilk defa büyük adımlarla yaklaşan ihtiyarlık çağına hazırlaması gerektiğini düşünür....
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202146.1k okunma
·
170 views
Fatma okurunun profil resmi
Bir inceleme en fazla bu kadar mükemmel yazılabilirdi 👍 Kitabı hayranlıkla okumuştum ve bu tanıtım biçimi kitabı çok iyi anlatmış
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.