"İnsanoğlu nelerden vazgeçmişti! Hem de ne kadar değmeyecek şeyler uğruna!" (Syf 150 ) Siz hiç olmayacağını bildiğiniz bir dilek dilediniz mi? Yirmili yaşların başında ve henüz kimliği oturmamış, masum, sadece kadınların değil erkeklerin dahi ilgisini çekecek kadar yakışıklı, çevresi tarafından sevilen Dorıan! "Sanki dünya onu hiç kirletememişti." (Syf 20 ) Lord Henry ile tanışana kadar... "Keşke ben hep genç kalsaydım da şu resim yaşlansaydı. Bunun için neler vermezdim. Ruhumu bile satardıım!." (Syf 30 ) dedi... "Sonsuz gençlik, sınırsız arzular, gizli, ince hazlar, çılgın mutluluklar ve bu mutluluklardan bile daha çılgın günahlar; işte bunların hepsine sahip olacaktı. Tüm bu utançların yükünüyse bu resim taşıyacaktı. Hepsi buydu." (Syf 123 ) "İki insan türü muhteşemdir; her şeyi bilenler ve hiçbir şeyi bilmeyenler." (Syf 99) Çok yakın iki arkadaşından biri olan ressam içe dönük Basil Hallward, diğeri ise hayata, olaylara ve insanlara karşı farklı bakış açısıyla ve çok umursamaz tavırları, aykırı görüşleri ile dışa dönük olan Lord Henry. Basil sayesinde güzelliğinin farkına varan, Lord Henry'nin ise fikirlerini benimseyip, etkisinde kalan Dorıan, zamanla tıpki Lord Henry gibi umarsız biri olmuştu. Ruhunu kirletmiş, zihnini yozlaştırmış, başka insanları kötülüğe yöneltmiş, bundan da zalimce bir haz almıştı. "Onu mahveden güzelliğiydi; güzelliği ve o yana yakıla dilediği gençliği. Onlar olmasa hayatı lekesiz, tertemiz olabilirdi. Güzelliği bir maskeden, gençliğiyse gülünç bir taklitten, bir farstan ibaretti. Zaten en iyimser tanımlamayla bile gençlik dediğin neydi ki? ... Gençlik onun başını yakmıştı..." (Syf 254 ) Kitap her ne kadar Dorıan hakkında yazılmış, adını almış olsa da bana göre ana karakter Lord Henry'dir. Adamın her konuda bilgisi ve fikri var. Çok etkileyici, mükemmel kurgulanmış, ağzı iyi laf yaptığı için de berbat olan fikirlerini bile kabul ettirip, saygı duyulan, her diyalogu kendisini canla başla okutturan, tehlikeli bir çekiciliği olan zeki bir karakterdi. Fikirlerinin tamamını benimsemesem de hakkını yememek lazım. Kelimeleri kullanım tarzının ne kadar önemli olduğunu bu kez de Lord Henry'den görmüş olduk. Güzelliğini ölümsüzleştirdiği modeli tarafından öldürülen Basil...Böyle bir karakterin harcanmış olmasına üzüldüm. Zavallı Sibyl! Ne aşktı ama! "Dün beş buçuk, altıya çeyrek kala civari gelmiş olsaydın beni gözyaşları içinde görürdün. Çok acı çektim. Sonra geçip gitti... Seninle tanıştığımızda toy bir öğrendiydim. Şimdi adam oldum." (Syf 127 ) Eğer sevgi buysa ben almayayım. Sevdiğinin ardından yıllarca yas tutanlara selam olsun ️ Ah gençlik ah! "Ceza çekmenin insanı arındırıp temizleyen bir yanı vardı." (Syf 254 ) Kibir ve tutkuyla gözünün döndüğü o canavarca anda nasıl da dua etmişti, portre gelip geçen ömrünün tüm yükünü sırtlasın da kendisi ebedi gençliğin olanca ihtişamını sürsün diye... Tüm bunlar telafi edilemez şeyler miydi? Onun için hiç umut yok muydu? "Bir daha asla dua ederek böylesi korkunç bir gücü harekete geçirmeyecekti." (Syf 123 ) "Bu dünyadan göçüp gidenlerin ihtişamını okumak bile ne harikaydı." (Syf 158) Her sayfası alıntılarla dolu, özellikle Lord Henry'nin diyalogları... Eşcinsellik, din, ahlâk, kibir, sanat, güzellik,narsisizm gibi psikolojik ve felsefi açısından oldukça önemli toplumsal değerlere değinilmiş. Ayrıca İngiliz toplumunu sürekli dedikoducu, iftiracı diye gönderme bombardımanına tutmuş. Ayrıca Shekespeare kitap kahramanlarına çok güzel göndermeler yapılıyor. Konusu, kurgusu, karakterleri, üslubuyla diğer klasiklerden kendi farkını yaratıp, ibret aldıracak nitelikte ve içerisindeki değerli taşlar, resim, müzik, din, parfüm, tekstil gibi birçok alanda bilgi vermesi ile sanatı hissettiren bir eserdi.

Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · İş Bankası Yayınları · 202172,8bin okunma

··

1.851 görüntüleme

Furkan

@Fuurkaan ·

10 Mayıs 2022 23:25

Çok güzel bir inceleme olmuş elinize sağlık 👌

nefertiti

@pi_nefertiti ·

10 Mayıs 2022 23:29

Teşekkür ederim 🙏

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

nefertiti