Gökhan abi alışılmış tınıdaki yazılarını bu kitapta da sürdürüyor. Bu alışılmışlık bir yerden sonra yazılanları saydam bir duyarlılıkla okumaya itiyor bizleri. Yani, kitabı okurken o ince ayarı iyi ayarlamak gerekiyor.
Gökhan abinin temel gayesi 'bizleri bir tefekkür yolculuğuna çıkarmayı hedefliyor olması' gibi geliyor bana. "Dokunan adam" diyebilirim onun için. Bu yolculuktan "fazla bi duygusal yazıyor" düşüncesiyle uzaklaşmayalım derim. Dinlenerek okursak yaşamanın tüyolarını da kaçırmayız sanıyorum.
Açık Pencere aynı zamanda 1670 km dönen dünyada, durup nefeslenmemize vesile olacak türden bir eser. Hadi hayırlısı.