Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Bilim ve Teknik Dergisi bu yıl Coinler ile alakalı olmak üzere başta Metaverse olmak üzere pek çok alana dair irili ufaklı ilerliyordu ki bu ay direkt kapak fotoğrafı ile ilerlediğimiz sanal dünyaya kanıtsız kalamadı ve bunun bir bilim dalı gibi incelenmesinin de önünü açtı. Bizler de bu ay biraz zihnimizi dağıtmak ve bilimsel alandaki ufkumuzu genişletmek için -biraz geç olsa da- yerimizi aldık ve dergimizi okuduk. Haberler köşemizde çok dikkat çekici bir haberle başladık bu defa. Tam İnsan Genom Dizini adındaki bu haberle beraber insanlardaki yani bizlerdeki yaşlanma ve çeşitli hastalıklarla ilgili genlerin keşfedildiği duyuruldu. Açıkçası kalan haberler ilgimi çekemedi. Daha doğrusu bu habere o kadar odaklandım ki, yeni bir kara delik keşfetmişler o haber bile bu kadar kalmadı bende. Buraya hangi kelimeyi kullanmam gerek bilemedim. Metaverse bölümünü ise çok dikkatle okudum ve daha ilk tanımda ofsayt tabirini kullanacağım. Böyle bir şeyi nasıl unuturlar bilemiyorum. Dalgınlıklarına geldi desek, daha ilk cümle. İnsanların sosyalleştiği, eğlendiği ve çalıştığı bir sanal dünya olarak tanımlamışlar. Para kazandığını görmezden gelmişler. Denilebilir ki, çalışıyorsa kazanıyordur. Daha neden belirtsin, şeklinde. Böyle düşünülebilir ama binlerce gönüllü yani ücretsiz olarak hobi olarak da vakti varken çalışan insanları görmezden gelmek olmaz mı bu? Tamam başınıza Hümanist kesilmeyeceğiz, edebiyat yapmayacağız ama en ehemmiyetli tanımı unutmalarına şaşırdım. Birkaç sayfa sonra hatırlamaları ise sevindirici tabi. Lakin bu ana tanım için önemsiz olduğu anlamına gelmiyor, takıldım bir kere işte ne yaparsın. (Dergi çok iyidir o sırada kötüleyecek bir şey arıyorumdur) Şaka bir yana yanlış açıklama olmasın, insanları yanlış yönlendirmesinler diyerekten açıklıyorum. MANA yani DECETRALAND örneği verilmiş. Bunlar Stabil yani sabit değeri olan Coinler olmadığı için fiyatlar değişken olur. Son yıllarda hiç olmamış bir olay oldu ve stabil coinler de değerini yarı yarıya kaybetti. Üstelik bu tarz yatırım ortamlarında üzgünüm ama bizim paramızın hiçbir değeri yok. Burada ana para, DOLAR olarak kabul edilir çünkü dünyada en geçerli para birimi -şimdilik- dolardır. Burada Türk Lirası örneği verilerek bir MANA ortalama 30₺ denilen bir cümle kurulmuş. Bir Mana şu sıralar 1$ altında fiyatlanıyor örneğin. Takip edenler LUNA’da neler döndüğünü de az çok anlamışlardır. Yani bir anda yüklenilmemesi, dikkatlice ilerlenmesi gerekilen, aç gözlülüğün asla yapılmaması gerektiği bir dünyadır bu dünya. Burası için yapılan araştırmalara verilecek örnekler daha dikkatli seçilmeli, verilen örnekler ve dijital para birimleri de dikkatle seçilmelidir. İnanır mısınız bilmem ama insanlar binlerce para birimini kendileri oturup araştırıp değerlendirmiyor da hiç tanımadığı, bilmediği insanların yönlendirmeleri ile bu büyük emek, zor şartlarda biriktirdiği paralarını heba edebiliyor. Bu da ayrı, uzun ve yoğun bir konu. Yeniden Meta evrene döndüğümüzde, zamanında Bill Gates ‘İnternet’ için konuşurken nasıl ona gülüyorlar, ciddiye almıyorlardı hatırlatmak isterim. Metaverse için de benzer yorumlar yaptıklarını görüyoruz, özellikle popüler insanların ve popüler yatırımcıların. Gülmeye devam etsinler. Diğer örnekler Horizon, uzun zamandır oynadığım ve beğendiğim Axie Infinity. Özellikle Axie üzerinde durmak isterim çünkü çok genel bir tanımlama yapılmış. Axie çok emek isteyen bir oyundur onu belirtelim. Kazandığınız para ise SLP olarak verilir ki bu tamamen sınırsız ve sürekli basılabilen bir Coin’dir. Dolar da yani genel para birimleri de böyledir. Bu yüzden de değersizdir. Sürekli basıldığı için ve kazananlar da satıp bunu pazara sürdüğü için gerek Coin enflasyonu gerek elde tutulmaya değer görülmemesi nedeniyle bir değeri yoktur. Sınırsız üretilen hiçbir şey, sınırlı üretilenlerin değerini aşamaz. Dediğim gibi oldukça uzun bir konu. Oldukça güzel ve bilgilendirici işlemişler dergi ekibi bunu. Kendilerine teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim bu konu da. Teknoloji Bağımlılığı üzerine yazı ise çok dikkat çekici ama bu konuda bir standart getirmemiz gerekiyor. Çünkü bu laf artık herkesin, hepimizin ağzına pelesenk olmuş durumda ve yerli yersiz kullanılıyor. Bir gün 24 saat. Bunun ortalama 18 saatini uyanık geçirdiğimizi varsayalım. Bu 18 saatin 15 saatini sosyal medyada gezmek, oyun oynamak, video seyretmek gibi zaman kayıplarına harcar ve kendimize değer katacak şeyler yapmazsak bence bu bağımlılık. Ama işimiz, geçimimiz kısaca kazancımız buradan geliyorsa bu 18 saatin tamamı burada geçirilirse bu bağımlılık olmamalı bence. Çünkü dışarıda da 100 kişiden 98’i istediği işi yapmıyor, geçinmek için zorunlu olarak yapıyor. Az evvelkilere teknoloji bağımlısı demek ne kadar doğru olursa bu insanlara da işkolik demek o kadar doğru olacaktır. Yani akşama kadar komik olduğu iddia edilen videoları seyredip yatan biriyle belinin ağrısından yatmakta bile zorlanan, gece gündüz program yazan insanların ikisi de teknolojiyle bir oldukları için bunlara BAĞIMLI demek bence doğru olmayacaktır. Bu ikiliyi aynı kefeye koyamayız ve bence bu yüzden standart ve büyük çoğunluğun kabul edeceği bir tanım bulmamız şart. Bana göre... Tekno Yaşam bölümü derginin her sayısında özellikle dikkat ettiğim bölümlerden ve mutlaka işime yarayacak bir bölümü çeker çıkarırım. Genellikle insanlar yeni bir şey bulduğunda saklar, söylemez. Sadece kendine ait olsun ister ama ne gerek var? Nasılsa 100 kişinin gördüğünü uygularsa sadece 1 kişi uyguluyor ve o başarılı olurken diğerleri şanssızlığından dem vuruyor. Başarana kadar tabi. Önemli olan vazgeçmemek. Yeniden konuya döndüğümüzde ise bu bölümde birkaç zamandır dikkatimi çeken bir siteyi gördük: Toucan. Bu sitenin faydası telaffuz ve cümle içi kullanımla öğrenmek istediğimiz dil ve kelimeleri pekiştirmemize yarayan bir uygulama olması. TR dil desteği gelmedi ama bir diğer sekmede Google Çeviri kullanarak da fazla Gramer içermeyen cümleleri kullanabilmemiz mümkün. İkisini harmanlayarak yapılacak çalışmanın birkaç aylık düzenli çalışmada büyük faydası olacaktır. Özellikle okuyorum, anlıyorum ama nedense cümleyi birleştirip konuşamıyorum şeklinde hayıflanan arkadaşlar için gerçekten isteyerek çalışırlarsa çok faydalı bir site. SİHA’lar da yine dikkatle incelenmiş, detaylandırılmış ve açıklanmış. Bu dergide en sevdiğim kısım ise mesela ben daha çok beğendiklerimi yahut komple bir inceleme yazıyorum durumuma göre. Aynı şekilde pek çok kişiye pek çok alanda hitap edebilecek, yeni bilgiler öğretebilecek, eleştirmekten veya kendi doğrularımı söylemekten çekinmeyeceğim bir dergi olması. Zaten öbür türlü çok yapay olmaz mıydı? Kendimi özgür, bilgili ve araştırmacı hissedebiliyorum ki bu da derginin sevdiğim yanı. Üstelik ülkemizde olan iyi şeyleri, emek harcanan pek çok alanı araştırıp anlatmaları bakımından da önemli. Sonuçta A gider B gelir. Yapılanlar kalıcıdır, bunlar bizim gücümüz, değerlerimiz. Önemli olan ileriye dönük olarak geliştirilmesi. Üstelik hiç sevmediğim şu siyaseti asla açmadan, olanı olduğu gibi vermeleri de önemli. Bunlara dikkat ediyorum. Siyaset kokusu aldığımda uzaklaşıyorum çünkü. Bu yüzden de ayrı bir ehemmiyet gösteriyorum. Bu arada Bayraktar Akıncı, Bayraktar TB2, TAI Anka, Aksungur gibi bize ait olanlar anlatılırken; MQ-1 Predator, MQ-9 Reaper, Avenger (hepimizin aklına burada gelen aynı sanırım), CASC Rainbow CH-5, Wing Loong II gibi SIHA da kendine yer buluyor. Yani Türkiye yanında SIHA için kendimizle kıyaslayabileceğimiz ve geliştirebileceğimiz ABD ve Çin üretimi olan araçlar da anlatılarak güzel bir sunum hazırlanmış. Yine çok beğendiğim bir sayıyı geride bıraktık. Hepimize iyi okumalar, mutlu geceler dilerim..
Bilim ve Teknik - Sayı 654 (Mayıs 2022)
Bilim ve Teknik - Sayı 654 (Mayıs 2022)Bilim ve Teknik Dergisi · Tübitak Yayınları · 202297 okunma
·
253 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.