.
Arabamı ofisin park yerine park ettikten sonra havada inanılmaz hoş bir koku aldım. Saf bir güzelliği vardı. Çok hoş ve nefes kesiciydi. Etrafıma baktığımda arabamı kırmızı ve pembe çiçeklerle dolu bir ağacın altına park etmiş olduğumu gördüm. Bahar gelmişti ve ağaç büyüsünü yayıyordu. Gözlerimi kapadım, kokuyla mest olmuştum. O an, yaşıyor olduğum için şükrettim.
Elbette ilgilenmem gereken sıkıntılarım var (sadece ölülerin sorunu yoktur). Elbette hayat daima daha iyi olabilir. Ancak mutluluk, bir uyum ve bakış açısı kazanmakla ilişkilidir. Hepimiz hayatımızda bizi seven insanlar, günümüze anlam katan işler, sağlıklı çocuklar, nimetler ya da masadaki yemek ve görebilecek iki göz gibi basit armağanlara sahibiz. Tıpkı park alanındaki Mükemmel An gibi. (Sf.84-85)
.