Gönderi

Bakım krizi, neoliberal kapitalizmin kar etmeyi neredeyse her yerde hayatın örgütleyici ilkesi olarak konumlandırmasının hükümetler tarafından kabul edildiği son kırk yıldır özellikle akut hale geldi. Bu, bir yandan refah devletlerini ve demokratik süreçlerle kurumları kıyasıya parçalarken, finans sermayesinin çıkarlarına ve akışlarına sistematik olarak öncelik tanımak anlamına geldi. Gördüğümüz gibi, bu tür bir piyasa mantığı, birçok hastaneyi sağlık çalışanlarının ihtiyacı olan en temel kişisel koruyucu teçhizattan yoksun bırakarak mevcut salgını kontrol altına alına yeteneğimizi önemli ölçüde azaltan kemer sıkma politikalarına yol açtı. Ne var ki, bakımın ve bakım işlerinin hakir görülmesinin daha uzun bir tarihi vardır. Bakım, büyük ölçüde kadınlarla, kadına özgü olanla ve 'üretken olmayan' bakım işleri olarak görülen işlerle bağdaştırıldığı için öteden beri değersizleştirilmiştir. Bu yüzden bakım işleri, en azından pahalı bir şekilde yetişmiş seçkin bakıclar dışında sürekli olarak daha düşük ücretlere ve toplumsal saygınlığa layık görülmüştür. Egemen neoliberal model, yalnızca eşitsizliği eğip bükerek, yeniden şekillendirerek ve derinleştirerek geçmişi daha eski olan bu değersizleştirmeden yararlanmakla yetinmiştir. Sonuç olarak, neoliberal özne arketipi, başka insanlarla tek ilişkisi rekabet içinde kendini güçlendirmek olan girişimci bireydir. Ve ortaya çıkan egemen toplumsal örgütlenme biçimi de işbirliği değil rekabettir. Başka türlü söylendiğinde, neoliberalizmin bakıma ilişkin ne etkili bir pratiği ne de bir sözcük dağarcığı vardır. Bunun yıkıcı sonuçları olmuştur.
·
149 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.