Entelektüel bir mücadelede herkesi döndürmeniz gerekmez. Tarih azınlık olan kişilerce yazılır ya da daha doğrusu tarih, azınlık olan kişilerce yaratılan entelektüel hareketlerce yazılır. Bu azınlıklara kim dâhildir? Entelektüel konularla ilgilenebilen ve ilgilenmek isteyen herkes. Burada önemli olan sayı değil, kalitedir (kişinin savunduğu fikirlerin kalitesi ve tutarlılığı).
Entelektüel bir hareket, organize hareketle başlamaz. Kim organize edilecek? Felsefi bir mücadele, körü körüne izleyiciler toplama girişimi değil, insan aklı için yapılan bir mücadeledir. Fikirler ancak onları anlayan kişiler tarafından yayılır. Organize hareketten önce eğitilmiş (kendini eğitmiş, yani bir filozofun size bilgi materyali sunabileceği, fakat bunu hazmetmek zorunda olanın sizin aklınız olduğu anlamında kendini eğitmiş) öğretmenler gerektiren bir eğitim kampanyasının olması zorunludur. Bu tip bir eğitim, bir ideoloji salgını esnasında bir doktor olmanın ilk gereksinimi ve herhangi bir "dünyayı değiştirme" girişiminin ilk şartıdır.